6 Aralık 2012 Perşembe

F.Bahçe'nin Avrupa Ligi muhtemel rakipleri (son 32)

Şampiyonlar Ligi’nde gruplarında 3. sırada yer alan takımlardan en az puanı alan 4 takım; Zenit, Ajax, BATE Borisov ve Dinamo Kiev listeye girdiler. Bunun yanında UEFA Avrupa Ligi’nde grubunu 2. sırada tamamlamayı garantilemiş takımlar da buna eklenebilir: Napoli, Inter, Sparta Prag ve Leverkusen. (Mönchengladbach da 2. sırada yer alıyor ancak aynı gruptan çıkanlar son 32 turunda eşleşemiyor) Kalan gruplar da ise:

A Grubu:
Anzhi 10,
Liverpool 7
Young Boys 7,
Udinese 4
puanda. Son hafta Young Boys-Anzhi ve Udinese-Liverpool maçları var. Udinese’nin gruptan çıkma ihtimali yok. Diğer takımların 3’ünün de 2. olma ihtimali var.

B Grubu
Atletico Madrid 12,
Viktoria Plzen 10
puanda ve 2 takım da ilk 2’yi garantiledi. Plzen-Atletico maçı lideri belirliyor.

D Grubu
Bordeaux 10,
Newcastle United 9
puanla gruptan çıkmayı garantiledi. Bu grupta da son hafta Bordeaux-Newcastle maçı yine lideri belirliyor.

E Grubu
Steaua Bükreş 10
Stuttgart 8
Kopenhag 7
puanda. Kopenhag-Steaua ve Stuttgart-Molde maçları var. Kopenhag’a galibiyet gerekli ve yeterli. Bu durumda 2. takım için Almanya’daki maç belirleyici oluyor. Diğer sonuçlarda Romenler ve Almanlar çıkıyor. Stuttgart her 2 takıma karşı ikili averajda üstün.

G Grubu
Genk 11
Basel 8
Videoton 6 puanda
Genk-Basel maçından Basel’in puan alması durumunda ilk 2 netleşiyor. Basel, Genk’i yenmesi durumunda ikili averaj üstünlüğünü de ele geçiriyor. Genk’in kazanması durumunda ise Sporting Lisbon-Videoton maçında Videoton’un galip gelmesi Macarlar’ı bir üst tura çıkarıyor.

J Grubu
Lazio 9
Tottenham 7
Panathinaikos 5 puanda
Tottenham-Panathinaikos maçında, Panathinaikos’un puan alması Lazio’ya liderliği getiriyor. Tottenham’ın galibiyeti ve Lazio’nun beraberliğinde ise iş genel averaja kalıyor.

L Grubu
Hannover 11
Levante 10 puanda.
Levante-Hannover liderlik maçına çıkıyor



4 Aralık 2012 Salı

Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde Muhtemel Rakipleri

Galatasaray grupta son maçlar öncesinde Şubat ayında mücadele etmeyi garantiledi. Bunun hangi kulvarda olacağı ise 5 Aralık Çarşamba akşamı belli oluyor. Şampiyonlar Ligi'ne kalması durumundaki rakipler kimler olabilir:

Galatasaray, CL'ye devam etmesi durumunda grupta 2. sırada yer alacağı için kendi grubu dışındaki grupların 1.'leriyle karşılaşabilecek. Barcelona, Dortmund ve Malaga şu an gruplarını lider bitirmeyi garantileyen 3 takım. Bunun dışındaki gruplarda:
A Grubu: Porto 11, Paris Saint-Germain 10 puanda ve son maçta 2 ekip Paris'te karşılaşıyor.
B Grubu:  Schalke04 11, Arsenal 10 puanda. Schalke04, Montpellier deplasmanında. Arsenal ise Olympiakos ile Atina'da oynuyor. Eşit puanla bitirmeleri durumunda ikili averaj Almanlar'dan yana.
E Grubu: Shaktar 10, Juventus 9 puanda ve 2 ekip Torino'da karşılaşıyor.
F Grubu: Bayern Münih ve Valencia 10'ar puanda. Bayern Münih BATE Borisov'u ağırlarken, Valencia Lille deplasmanında. İkili averaj Bayern Münih lehine.
(5. maçlarda oluşan sıralama sonrası muhtemel rakipler koyuyla yazılmıştır)

15 Kasım 2012 Perşembe

Kupa Statüsü Net Değil mi?

Son 5 senede 4 farklı statüde oynanan Ziraat Türkiye Kupası bu sezon 5 eleme turu, grup aşaması, yarı final ve final aşamalarından oluşuyor. Kupada şu ana dek ilk 3 tur sona erdi ve 4. tur kuraları 16 Kasım'da çekiliyor. Bu turda daha önceki turdan gelen 27 takıma, bu sezon ülkemizi Avrupa’da temsil eden/etmiş 5 takım da katılıyor ve takım sayısı 32 oluyor. Eleme ve grup aşamalarında seribaşı uygulaması mevcut ve seribaşı takımların nasıl belirlendiği statüde belirtilmiş durumda. 4. tur için ele alındığında statüde 3. maddedeki D fıkrasının 2. bendinde yer alan ifade şu şekilde:

Seri başı olacak 16 (on altı) takım öncelikle
1. 2012-2013 sezonunda yer aldıkları ligler,
2. ardından 2011-2012 sezonu baz alınarak Play-Off dereceleri,
3. eşitliğin devam etmesi halinde Futbol Müsabaka Talimatı’nda puan eşitliği halinde uygulanacak esasların göz önüne alınması suretiyle belirlenir.
Bu kriterlere göre yapılan sıralamada ilk 16 (on altı) sırada yer alan takımlar seri başı olur ve kalan 16 (on altı) takım ile eşleşir. (Numaralandırmayı daha rahat anlaşılması adına kendim ekledim)

Buradan da anlaşılacağı üzere öncelikle takımların bu sezon yer aldığı ligler dikkate alınıyor. Şu anda Spor Toto Süper Lig’den 14 takım kupaya devam ediyor ve bu takımlar seribaşı listesine giriyor. PTT 1. Lig’den ise 9 takım var (Adanaspor, K.Erciyesspor, Tavşanlı Linyitspor, Göztepe, Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, Manisaspor, Ankaragücü, 1461 Trabzonspor, Şanlıurfaspor) ve kalan 2 kontenjan için sıralanmaları gerekiyor. Burada 2. maddeye geçiliyor ve “Play-Off dereceleri” ibaresi dikkate alınıyor. Buna bakmadan önce 3. turda ne olduğu incelenirse::

3. tur seribaşı listesi açıklanırken geçen sezon 1.Lig’den düşen Sakaryaspor, Güngörenspor ve Giresunspor seribaşı olamazken Spor Toto 2. Lig’de Play-Off oynayan Fethiyespor, Bugsaşspor, Bozüyükspor, Balıkesirspor ve Bandırmaspor seribaşı idi. Buradan çıkardığım sonuca göre “ligde Play-Off oynayan takımlar, o lige düşmüş takımlardan önde yer alıyor”
Aynı mantıkla geçen sezon Play-Off’a kalan Adanaspor da 4. turda öne çıkıyor. Bunun dışında geçen sezon PTT 1. Lig’deki sıralamaya göre yukarıdan aşağıya K.Erciyesspor, Tavşanlı Linyitspor, Göztepe ve Gaziantep Büyükşehir Belediyespor şeklinde bir sıralama elde ediliyor. Ancak burada –bana göre- net olmayan nokta geçtiğimiz sezon bu ligde olmayıp, küme düşme veya üst kümeye terfi etme yoluyla gelen Manisaspor, Ankaragücü, 1461 Trabzonspor ve Şanlıurfaspor’un durumları. Zira bu takımların seribaşı belirlenirken ne şekilde değerlendirildiği ve elde ettiği sıralama derecesi net değil. Sonuçta puan eşitliği durumunda futbol müsabaka talimatı geçerli deniyor ancak takımların farklı liglerde aldığı sonuçları karşılaştırmak da pek doğru değil. Futbol Federasyonu yaptığı açıklamada Adanaspor ve K.Erciyesspor’u seribaşı takımlar gösterdi

Bu konuyla ilgili Futbol Federasyonu’ndan bir yetkili ile yaptığım görüşmede kendisine bu durumun nasıl ele alındığını sordum. Aldığım cevap ise özeten şöyle:
Statüde seribaşı belirleme sürecinde bir önceki sezona ait sıralama dikkate alınıyor ve bu sezon o lige düşmüş veya yükselmiş takımlar sıralamanın sonunda yer alıyor. Örneğin geçen sezon PTT 1. Lig’e düşen Manisaspor, yine geçen sezon bu ligi 14. sırada bitiren ve kupada hala mücadele eden Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’dan daha geride kabul ediliyor. Aynı durum Ankaragücü, 1461 Trabzonspor ve Şanlıurfaspor için de geçerli.

Açıkçası aldığım cevap kafamdaki “neden K.Erciyesspor (hatta Adanaspor) seribaşı da Manisaspor ve Ankaragücü değil” sorusunun cevabını tam olarak gidermedi. Statü daha açık bir şekilde yazılıp bu soru işaretleri oluşmasa daha iyi olurdu düşüncesindeyim.

11 Kasım 2012 Pazar

İki gün arayla maç olur mu/oldu mu?

14 Kasım'da saat 21.00'de Milli Takımımız Danmarka ile özel bir maç yapıyor. Spor Toto Süper Lig'in 12. hafta programını açıklayan Türkiye Futbol Federasyonu, bu milli maçtan 47 saat sonrasında (16 Kasım saat 20.00'ye) Galatasaray-Kardemir Karabükspor maçının oynanacağını belirtti. Bu kararın verilmesinde bu 2 takımın görüşü alındı mı bilmiyorum ancak yine de daha önce çok nadir yapılan bu uygulama kamuoyunda tartışılmaya namzet. Konuyla ilgili, Lig Radyo yayınına katılan Turgay Renklikurt'a görüşünü sorduğumda, bu durumun milli maçlara daha çok oyuncu veren ekibe rakibi karşısında dezavantaj getirdiğini söyledi. Ayrıca NBA'deki çalışma usulleriyle 2 günde bir maç oynanabilirken, Türkiye'deki metodların bu konuda yetersiz olduğunu belirtti. Bugüne dek 2 gün arayla maça çık oynanan dönemler de oldu. Şimdi bunları ve sebeplerini hatırlayalım:

15.09.1999 Çarşamba G.Saray-H.Berlin
17.09.1999 Cuma Adanaspor-G.Saray
20.10.1999 Çarşamba G.Saray-Chelsea
22.10.1999 Cuma Bursaspor-G.Saray
O dönemde Şampiyonlar Ligi grup maçları döneminde G.Saray'ın maçlarının bir çoğu Cuma gününe koyulmuştu. Açıkçası program açıklandığında ben de şaşırmıştım. En azından Çarşamba maçları sonrası neden Cumartesi değil sorusunu kendi kendime sormuştum.

19.09.2002 Perşembe AIK Solna-F.Bahçe
F.Bahçe-G.Saray
24.09.2002 Salı           G.Saray-Barcelona
Gruplarda daha henüz ilk maçlar oynanmıştı ve doğal olarak G.Saray'ın iddiası devam ediyordu. O dönem TFF maçı 06.11.2002 tarihine erteledi. Hatta o dönem bir gazetede maçın 2 Avrupa Kupası maçı arasında 22.09.2002'de Pazar öğle 12.00'de mi oynanacak şeklinde bir haber yayınlanmıştı.

31.10.2002 Perşembe F.Bahçe-Panathinaikos
31.10.2002 Perşembe Alaves-Beşiktaş
F.Bahçe-Beşiktaş
06.11.2002 Çarşamba F.Bahçe-G.Saray
F.Bahçe-G.Saray derbisinin ertelenmesinin ardından diğer bir sorun F.Bahçe-Beşiktaş maçında oluşmuştu. Aslında maç için çok net bir tarih gözüküyordu: 2 maç arasında ortada yer alan 03.11.2002 Pazar günü. Ancak o gün ülkemizde genel seçim yapılıyordu ve TFF de bu maçı ligin 2. yarısının başına erteledi.

30.11.2006 Perşembe Celta Vigo-F.Bahçe
03.12.2006 Pazar        F.Bahçe-G.Saray (19.00)
05.12.2006 Salı           G.Saray-Liverpool
G.Saray, o sezon Şampiyonlar Ligi'nin 5. haftasında Bordeaux'ya 3-1 yenilerek iddiasını yitirince, TFF ertesi gün 16. haftanın programını açıkladı ve derbiyi Pazar akşamına koydu. Belki de G.Saray'ın iddiası devam etseydi ya maçı erteleyecekti ya da Pazar günü gündüz oynatacaktı.

02.12.2010 Perşembe CSKA Sofya-Beşiktaş
05.12.2010 Pazar        Beşiktaş-Bursaspor (14.00)
07.12.2010 Salı           Bursaspor-G.Rangers
Yine burada da Bursaspor'un son maç öncesi iddiası bitince TFF maçın o hafta oynanmasına karar verdi. Ancak bu sefer gündüz (2 takımın maçları arasındaki süre birbirine yakın olacak şekilde) oynandı. Belki de Bursaspor'un iddiası devam etse ertelenebilirdi ki daha Avrupa'da kuralar çekilip maç tarihleri belli olduğunda (maçtan yaklaşık 3 ay önce) maçın ertelenebileceğini blogumda yazmıştım. http://mucahitsarnik.blogspot.com/2010/08/besiktas-bursaspor-mac-ertelenecek-mi.html

15.08.2012 Çarşamba Avusturya-Türkiye
17.08.2012 Cuma       Eskişehirspor-Akhisarspor

24 Eylül 2012 Pazartesi

Hafta İçi Kupa Ekranı (25-27 Eylül 2012)

25 Eylül 2012 Salı
14:30 Niğde Belediyespor-Beşiktaş LigTV 2
18:00 Dersimspor-G.Birliği              LigTV 2

26 Eylül 2012 Çarşamba
14:30 İstanbulspor-Kasımpaşa            A Haber
15:30 Akhisar Bld-Aydınspor              LigTV 2
18:00 Karabükspor-Gümüşhanespor   A Haber / LigTV 2
20.30 MP Antalyaspor-Menemenspor A Haber / LigTV 2

27 Eylül 2012 Perşembe
01:10 Akhisar Bld-Aydınspor                         A Haber (Bant)
14:30 Ankara Demirspor-SB Elazığspor         A Haber
20:30 Mersin İY-Siirtspor                              A Haber

21 Eylül 2012 Cuma

Tribün Olayına Ceza Nasıl Olmalı?

Kadınlar-Çocuklar Stada Uygulaması

Yıllardan beri uygulana gelen cezalı takımların seyircisiz oynaması ve son 2 senede kadın ve çocukların alınması çokça tartışılıyor. Kadınların maçta çıkardıkların seslerin televizyondaki yankısı, kadınların ceza unsuru olarak görülmesi ve kadınların da zaman zaman küfür etmesi çokça eleştirildi. Konuya bir de taraftarlar açısından bakmak gerekir.
Sezon öncesi kombine satmak isteyen yönetimlerin ikna etme araçlarından birkaçı, "kombine alın, katkıda bulunun, kulüp daha iyi oyuncu alabilsin, daha büyük yıldızları izleyebilirsiniz" mesajlarıdır. Binlerce taraftar kombineleri alır, sezon başında ilan edilmiş hiçbir ceza yoktur, görünüşte her maça girebilir ve kendisinin de katkısıyla alınan yıldızları/değerleri izleyebilir. Gittiği maçlardan birinde hayatında hiç tanımadığı birileri küfür eder, taşkınlık yapar, olaylar çıkarır... vb. ve ardından gelen kararla efendi gibi maçını izleyen kişiye "sen bundan sonraki maça gelme ama senin paranla alınmış yıldızları, oluşturulan değeri başkaları gelecek senin koltuğunda bedavaya izleyecek" denir. Bu, "efendi gibi maç izleyen kombineli taraftarların" tamamının içini yakan bir durumdur.
Aslında bu uygulamada şöyle bir çelişki de var: "Taraftarların hiçbirisi maça gelmesin" mantığı, benim anladığım kadarıyla "kimin olay çıkardığını tespit edemiyoruz bu yüzden herkesi yasaklıyoruz" demektir. Madem tespit edilemiyor neden kadın ve çocukları alıyorsunuz ki? Veya diğer bir bakış açısıyla kadın ve çocukların olay çıkarmadığını tespit edebiliyorsanız, kimin çıkardığını da tespit edebilirsiniz.

Bir de konuda yorum yapan bazı kişiler "olay çıkartan kişileri aranıza almayın" tarzı yorum yapıyor. Büyükşehirlerde her gün aynı çatı altında yaşayan insanlar apartman komşularını tanımazken, 2 haftada bir kez topu topu 2 saat gördüğü insanları tanımasını nasıl beklersiniz? "Bu benim topum, oynatmam sizi" der gibi, bizim stadımız gelmeyin mi diyeceksiniz? Hatırlatayım serbest piyasa ekonomisindeyiz ve stada girişi yasak olmayan herkes "parasını verip bilet alabiliyor". Ne yani, efendi taraftarlar fazladan bilet alıp taşkınlık yapan kişilerin bilet almasının önüne mi geçsin?  Bu yüzden tribünleri o kişilerden arındırın diye taraftara yük yüklemek anlamsız geliyor.

Seyircisiz maç uygulaması ne zaman biter

Yukarıdaki kısımda kadın ve çocukların cezalı maçlara alınmasını işlerken işin diğer bir boyutuna girelim. Seyircisiz maç uygulaması da yine kombine bilet sahibi taraftarı mağdur ediyor.
30 yaşındayım ve yaşadığım dönem itibarıyla "sıra dayağı"nın ne olduğunu gördüm ve yaşadım. Bizim nesil her ne kadar stadyumlardaki bu uygulamalara karşı olduğunu söylese de, çocukken yaşananlar, verilebilecek tepkileri engelliyor. Benden 7 yaş küçük kardeşim sıra dayağının sadece tanımını biliyor ama yaşamamış. Daha küçük kuzenlerimden bunun ne olduğunu bilmeyenler var. Muhtemelen öğrenmeyecek de. Yani onun yaşamında başkasının hatasının cezasını hep beraber çekmek gibi bir olgu yok. Onların nesli büyüdükçe, stadlara gitmeye başladıkça yapılan uygulamaları anlayamayacak, karşı çıkacak. Bu nesilden çıkacak hukukçular gerekli girişimleri yapacak ve belki de yine aynı nesilde yetişmiş TFF yetkilileri de bu uygulamaları saçma bulacak ve kaldıracaklar. Yoksa bizim ve bizden önceki neslin çok fazla harekete geçmesini beklemiyorum.

Ceza nasıl olmalı

Her ne kadar seyircisiz maç uygulamasına karşı olsam da, başka ceza şekli bulunamıyorsa TFF seyircisiz oynama cezasını en azından kombine sahibi taraftarı mağdur etmeyecek şekilde devam ettirebilir. Bu konuyu bundan 2.5 sene önce yazmaya çalıştım ve fikrim hala aynı:
Öncelikle cezalar için tutulan raporlar sezon sonuna kadar saklanmalı.(içinde bulunulan sezonda ceza olmamalı) Sezon sonunda bütün dosyalar değerlendirilir ve her takıma hakettiği ceza verilmelidir. Buradaki önemli nokta verilen cezaların bir sonraki sezon aynı takımla oynarken çekilmesidir. Örnek: 2009-10 sezonunda oynanan FB-GS maçındaki olaylar sebebiyle FB'ye 2 maç seyircisiz oynama cezası verildi. Önerdiğim sistemde FB bu cezayı önümüzdeki 2 sezondaki GS maçlarında çekmeli. Böylece kulüp 2 sezon boyunca en çok hasılat elde etmeyi öngördüğü maçlar için önlemlerini daha sıkı alabilir, taraftar da çok önemli gördüğü maçı izleyememe endişesiyle daha dikkatli davranır. Burdaki açık nokta olay çıkan maçtaki rakibin lig düşmesi/yükselmesi veya ceza alan takımın sezon sonunda lig yükselmesi/düşmesidir. Bu durum suistimale açık olacağı için (örneğin küme düşmesi kesin olan rakip önünde sahaya madde yağdırmak) hak edilen cezanın 3 katı bir sonraki sezonun başına eklenmelidir.
Yazıya ek: Bunun bir diğer getirisi de mağdur olan tarafın mağduriyetinin bir anlamda giderilmesi. Mesela 2010-11 G.Saray-F.Bahçe maçında kaleci Volkan'ın başına atılan şişeden dolayı G.Saray'ın sahası kapanmış ve bir sonraki maçta G.Saray-Trabzonspor maçı seyircisiz oynanmıştı. Yani mağdur F.Bahçe iken bu işten avantaj sağlayan Trabzonspor olmuştu. Önerdiğim yöntemle bu tezat da ortadan kalkmış olur.
Bugünkü kurallarla tüm stadı efendi taraftarlar olarak kombine alarak doldursanız, deplasmana gelen rakip taraftarı güzelce ağırlasanız, yemek verip evinizde misafir etseniz ve stadda centilmence davransanız dahi deplasmandaki olaylardan dolayı o taraftarların cezalandırılma ihtimali mevcut.
Bu yüzden ceza sistemi deplasman maçları için de geçerli olmalı ve bir sonraki sezon söz konusu deplasmanı seyircisiz oynamalıdır. Örneğin G.Saray takımı taraftarı Kayserispor deplasmanında olay çıkarırsa bir sonraki Kayserispor deplasmanında misafir takım kısmı boş kalmalı. Bu durumda ev sahibi takımı hasılattan mağdur etmemek için şöyle bir yöntem uygulanabilir:
Olay çıkan maçta deplasman tribününe ayrılan seyirci sayısı ile o tribüne ait o günkü maç bileti fiyatı çarpılmalı ve aradan geçen dönemdeki enflasyon oranıyla da çarpılıp, bir sonraki sezon maçın oynandığı hafta rakip takıma verilmek üzere federasyonun hesabına yatırılmalıdır.  (Lig düşme/yükselme durumu oluşursa sezon başlamadan aynı şekilde yatırılmalıdır) 

Bu sistemin getirileri aşağıdaki gibi olabilir:
1- Sezon başı onca parayı verip kombine almış taraftar sezon başında kaç maça gideceğini bilir halde olur. (Yazıya ek: Mesela 2012-13 sezonu başında F.Bahçe taraftarı kombine alırken bunu kısmen gördü -sezon içinde başka ceza almazsa-)
2- Deplasmandaki taraftarın yaptığı eylemler yüzünden kombine bilet sahipleri mağdur olmaz. (Şimdiki sistemde iç sahada hiçbir olay çıkarmadan maçların tamamını seyircisiz oynama ihtimali var)
3- Olaylarda mağdur olan takım ile cezanın çekildiği maç aynı olur. (Kimse alakasız bir maçta olan olaylardan sorumlu olmaz)
4- Derbilerde olay çıkma ihtimali azalır, kulüp yönetimleri önlemler konusunda çok daha titiz olur çünkü bir sonraki sene başında satılan kombine biletin fiyatı ve satılma oranı düşme tehlikesine girer.

18 Eylül 2012 Salı

Manchester United-Galatasaray (Full Maç)

1993 yılındaki Manchester United-Galatasaray maçının 90 dakikalık yayını.(ilk dakikalarda görüntü biraz kayıyor)
Genelde maçın gol ve önemli dakikaları anlatılır ama bir de aralarda söylenenler vardır:
- Hayrettin sahaya yeni çıktı.
- Hughes tekme atmaya başladı.
- Neden olmuyor (2. yarıda kaçan bir gol sonrası)...
(Genç arkadaşlar şaşırmasın, maçta gerçekten o reklamlar da vardı zira o dönem maç içi reklamı serbestti. O dönem yeni yayına başlayan -o dönemin- şifreli kanal CINE5'in sloganı "Reklamsız maç" idi.)


3 Eylül 2012 Pazartesi

Dün Beşiktaş'a bugün Fenerbahçe'ye mi?

2010-11 sezonunda Beşiktaş Avrupa Ligi'nde oynarken özellikle deplasmanda oynadığı Trabzonspor ve Fenerbahçe derbilerinin tarihleri konusunda TFF'yi eleştirmişti. O dönem Fenerbahçe, Trabzonspor ve Galatasaray Avrupa Kupaları'ndan elendiği için hafta içi maçları yoktu ve bu sebeple maç programları konusunda genel anlamda Beşiktaş'ın hafta içi oynadığı maçlar referans alınıyordu. (en azından Beşiktaşlılar'ın beklentisi bu yöndeydi). Beşiktaş'ın o dönem oynadığı maçların tarihlerine bakarsak:
16.09.2010 Perşembe    Beşiktaş-CSKA
19.09.2010 Pazar          F.Bahçe-Beşiktaş
25.09.2010 Cumartesi   Beşiktaş-Antalyaspor
30.09.2010 Perşembe   Rapid Wien-Beşiktaş
03.10.2010 Pazar         Trabzonspor-Beşiktaş
08.10.2010 Cuma        Almanya-Türkiye

Görüldüğü üzere 20-26 Eylül haftasında hafta içi maçı olmadığı halde F.Bahçe-Beşiktaş maçı Pazartesi oynatılmamış ve Beşiktaş'a 1 gün fazla dinlenme imkanı verilmemişti. Belki de TFF böylesine bir derbi maçının Pazar oynanarak daha bir ön planda olmasını ve sektörün daha fazla para kazanmasını düşünmüştü. Trabzonspor maçının Pazar oynanması ise daha makul zira ardından milli maç haftası var, milli maç takip eden Cuma günü oynanıyor ve sadece Türk Milli Takımı'na değil diğer milli takımlara giden oyuncular da olabiliyor. Hatta buna benzer bir durumda geçen sezon milli maç öncesi Pazartesi günü oynanan Gaziantepspor-Beşiktaş maçında Beşiktaş Quaresma'dan yararlanamamıştı. Peki bu sene durum nasıl?

Galatasaray ve Fenerbahçe Avrupa Kupaları'nda devam ediyor ama Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi döneminde herhangi bir derbi maçı yok. (Beşiktaş maçını oynadı, Fenerbahçe (16. hafta) ve Trabzonspor (17. hafta) maçları ise Şampiyonlar Ligi grup maçları bittikten sonra) Fenerbahçe'nin ise maç programı şu şekilde:
15-16  Eylül (Cumartesi-Pazar)   F.Bahçe-Mersin İdman Yurdu
20       Eylül  (Perşembe)             F.Bahçe-Marsilya
23-24  Eylül (Pazar-Pazartesi)     F.Bahçe-Trabzonspor
29-30  Eylül (Cumartesi-Pazar)   Kasımpaşa-F.Bahçe
04       Ekim (Perşembe)             B.Mönchengladbach-F.Bahçe
07       Ekim (Pazar)                   F.Bahçe-Beşiktaş
12       Ekim (Cuma)                   Türkiye-Romanya

Görüldüğü üzere 24-30 Eylül haftasında hafta içi Fenerbahçe'nin herhangi bir maçı yok. TFF'nin Fenerbahçe-Trabzonspor maçını Pazar mı yoksa Pazartesi mi oynatacağı konusunda merak içindeyim. Kişisel fikrim Pazartesi olmasının daha mantıklı olduğu yönünde. Bakalım o dönemki maç programına itiraz eden Beşiktaş camiasının yine o dönemdeki yöneticileri bugün TFF yönetiminde nasıl bir uygulamaya gidecekler? Bu maçtan 2 hafta sonraki F.Bahçe-Beşiktaş maçının tarihi ise -takip eden Cuma günü olan milli maçı da dikkate alırsak- büyük ihtimalle 07 Ekim Pazar olacak.
Sonuç olarak 2 sezon önce Beşiktaş'ın düştüğü duruma bu sezon da Fenerbahçe düştü. Bakalım önümüzdeki günlerde maç programı nasıl olacak ve daha da merak ettiğim kulüpler buna nasıl bir tepki gösterecek?

Not: O sezon Trabzonspor-Fenerbahçe maçının Pazartesi oynandığına dair cevaplar/eleştiriler gelebilir. O durumu peşinen açıklayayım:
19.08.2010 Perşembe   PAOK-F.Bahçe
19.08.2010 Perşembe   Liverpool-Trabzonspor
23.08.2010 Pazartesi    Trabzonspor-F.Bahçe
26.08.2010 Perşembe   F.Bahçe-PAOK
26.08.2010 Perşembe   Trabzonspor-Liverpool
Görüleceği üzere Trabzonspor ve F.Bahçe ilk maçı deplasmanda oynuyorlar ve doğal olarak 2 takım da lig maçı iç sahadaki maça daha yakın tarihte oynanmış.

31 Ağustos 2012 Cuma

TV'de Futbol Ekranı (31 Ağustos-3 Eylül 2012)


31 Agustos 2012 Cuma

19:00 Gençlerbirliği - Orduspor [Lig Tv]
21:15 Mersin İdman Yurdu - Eskişehirspor [Lig Tv]
21:30 Mainz - Fürth [Trt Haber - Trt HD]
21:45 Chelsea - Atletico Madrid [Star]


1 Eylül Cumartesi

09:30 Gws Giantis- North Melbourne [Eurosport 2]
13:00 Kashima Antlers - Vissel Kobe [Eurosport 2]
13:00 Rubin Kazan - Terek [LigTv 2]
14:45 West Ham - Fulham [LigTv 3]
16:00 Tavşanlı Linyitspor - Boluspor [Trt Spor] 
16:30 Nürnberg - B.Dortmund [Trt Haber , Trt HD] 
17:00 Swansea City - Sunderland [Premeier League Tv]
17:00 Tottenham - Norwich City [LigTv 3]
17:00 West Bromwich - Everton [LigTv 2]
18:00 İstanbul BB - Antalyaspor [LigTv]
19:00 Kayserispor - Akhisar Belediye [LigTv 2]
19:30 Fortuna Düsseldorf - M'Gladbach [Trt Haber , Trt HD]
19:30 Manchester City - QPR [LigTv 3]
20:00 Ankaragücü - Adanaspor [Trt Spor]
20:30 Karabük - Beşiktaş [LigTv] 
21:15 Elazığspor - Kasımpaşa [LigTv 2] 
23:00 Mallorca - Real Sociedad [NtvSpor] 
00:30 Palmeiras - Gremio [LigTv 3]


2 Eylül Pazar

15:30 Liverpool - Arsenal [LigTv 3]
16:00 Şanlıurfaspor - Karşıyaka [Trt 1]
16:30 Wolfsburg - Hannover 96 [Trt Haber , Trt HD]
18:00 Newcastle - Aston Villa [LigTv 2 ] 
18:00 Sivasspor - Fenerbahçe [LigTv]
18:00 Southampton - Manchester United [LigTv 3]
18:30 Bayern Munih - Stuttgart [Trt HD] 
19:30 Lokomotiv Moskova - Spartak Moskova [LigTv 3] 
20:00 1461 Trabzonspor - Konyaspor [TrtSpor] 
20:30 Galatasaray - Bursaspor [LigTv , Kanal 399(3D) ] 
20:50 Real Madrid - Granada [NtvSpor] 
21:00 Gaziantepspor - Trabzonspor [LigTv 2] 
22:00 Internacional - Flamengo [LigTv 3] 
22:30 Barcelona - Valencia [NtvSpor]


3 Eylül Pazartesi

20:00 Gaziantep BB - Denizlispor [Trt HD] 
22:30 Real Betis - Atletico Madrid [NtvSpor]


Kaynak: http://www.tribundergi.com/forum/viewtopic.php?f=1&t=90001#ixzz257wZeDqj

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Fenerbahçe'nin Tur Şansı (%50?)

Takımlarımızın ilk maçta deplasmanda 2-1 mağlup olduktan sonra rövanşlarda aldığı sonuçları ve bu maçların hangi turlarda oynandığını aşağıda bulabilirsiniz:

Şampiyon Kulüpler Kupası/Şampiyonlar Ligi
1974-75 Fenerbahçe-Ruch Chorzow  0-2  (2. tur) 
1988-89 Galatasaray-Rapid Wien       2-0  (1. tur)    

Kupa Galipleri-Kupası
1964-65 Galatasaray-Legia Varşova            1-0 (3. maçta G.Saray 0-1 kaybederek elendi) (2. tur)
1991-92 Galatasaray Werder Bremen          0-0 (Çeyrek Final)
1993-94 Beşiktaş-Kösice                            2-0 (1. tur)
1993-94 Beşiktaş-Ajax                                0-4 (2. tur)
1997-98 Kocaelispor-Lokomotiv Moskova 0-0 (2. tur)

UEFA Kupası
1996-97 Trabzonspor-Sloven Bratislava 4-1 (ön eleme)
1996-97 Beşiktaş-Dinamo Minsk           2-0 (ön eleme)
1998-99 Fenerbahçe-Göteborg              1-0 (ön eleme)
2009-10 Fenerbahçe-Lille                      1-1 (3. tur)

Sonuçta 11 defa oluşan bu tabloda 5 kez tur atlamışız, 5 kez turu kaybetmişiz ve 1 kez de turu 3. maça taşımışız. Ülke performansımız %50.

25 Ağustos 2012 Cumartesi

Gruplarda Torbalara Dair Denklemler

Şampiyonlar Ligi (CL)ve Avrupa Ligi (EL) Play-Off turu ilk maçları oynandı. Temsilcilerimizin maçlarını yakından takip etsek de, bundan sonraki grup aşamasındaki torbalardaki muhtemel yerlerimiz açısından diğer maçlar da önemli.

Şampiyonlar Ligi
Tablo 1: CL Play-Off maçları (CL açısı)


Galatasaray ve Fenerbahçe
Gruplarda rakiplerini bekleyen Galatasaray için şu anda en kritik soru 3. torbada mı yoksa 4. torbada mı yer alacağı sorusu. Şu an itibarıyla 4. torbada gözükse de üstte yer alan maçlarda desteklediği takımlardan 2'sinin olumlu sonuç alması durumunda 3. torbaya çıkma imkanı var. Fenerbahçe ise bu turu geçmesi durumunda 6 maçtan 1'inde olumlu sonuç bekliyor.
- Cluj'un CL'ye kalması
- AEL Limassol'un CL'ye kalması
- Malaga'nın CL'ye kalması
- Mönchengladbach'ın CL'ye kalması
- Udinese'nin CL'ye kalması (Sadece F.Bahçe'ye yarıyor)
- Lille'in CL'ye kalması (Sadece F.Bahçe'ye yarıyor)

Şampiyonlar Ligi olası torbalar şu şekilde:
*Kalın yazılanlar Şampiyonlar Ligi'ne direkt giden ve torbaları netleşmiş takımları
*Kalın ve kırmızı ile yazılanlar Şampiyonlar Ligi'ne direkt giden ve torbaları değişebilecek takımları
* * ve yanında 1-10 arası sayı yaza takımlar ise Play-Off oynayan takımları göstermektedir. Karşılaşan takımların yanındaki sayılar aynıdır.
28 Ağustos'ta maçlar oynanmadan önceki hali




















28 Ağustos'taki maçlar oynandıktan sonra ve 29 Ağustos'ta maçlar oynanmadan önceki hali


29 Ağustos'taki maçlar oynandıktan sonra ve 30 Ağustos'ta maçlar oynanmadan önceki hali
(Şampiyonlar Ligi Gruplarının Son Hali)

Not: Fenerbahçe'nin bu turda elenip EL'ye kalması durumunda, yukarıdaki sonuçlar EL 
gruplarında işini zorlaştıracak olup, tam tersi skorların oluşmasını bekleyecektir.


Avrupa Ligi

Tablo 2: CL Play-Off turu maçları (EL tarafı)
EL açısından yandaki tablolar incelenirse, EL gruplarına CL Play-Off turundan ve EL Play-off turundan gelen ekiplerin etki ettiği görülebilir. Öncelikle CL tarafında favori ekiplerin (UEFA katsayısı fazla olan takımların) tur atlaması ve sonrasında EL'de ise favori olmayanların tur atlaması işe yarayabilir.

Fenerbahçe

Fenerbahçe, CL'den elenmesi halinde şu an için EL'de 2. torbada yer alması muhtemel ve 3. torbaya düşme ihtimali bulunmuyor. Fenerbahçe açısından CL elemelerindeki (Tablo 2) olumlu sonuç sayısı X, EL elemelerinden (Tablo 3)
Tablo 3: EL Play-Off maçları
gelecek olumlu sonuç sayısı ise Y ile gösterilirse:   X+Y11 olması durumunda 1. torbaya çıkabiliyor.
Not: CL'den maksimum 6 (X), EL'den ise 11 olumlu sonuç (T) çıkabilir.
Rövanş maçlarının 0-0 bitmesi durumunda turu geçebilecek takımlara bakıldığında şu an için 
X+Y =4

Trabzonspor
Trabzonspor ise turu geçmesi halinde favorilerin tur atlaması durumunda 3. torbada yer alıyor. Cl elemelerinden (Tablo 2) gelecek
Tablo 4: EL Play-Off maçları
olumlu sonuçlar Z, EL elemelerinden (Tablo 3 ve Tablo 4) gelecek olumlu sonuçlar T ile gösterilirse:
3. torbada yer almak için Z+T≥3
2. torbaya çıkmak için  Z+T≥15 
1. torbaya  çıkmak için ise Z+T≥27 olmalı. 



Not: CL'den maksimum 7 (Z), EL'den ise 22 olumlu sonuç (T) çıkabilir.
Rövanş maçlarının 0-0 bitmesi durumunda turu geçebilecek takımlara bakıldığında şu an için 
Z+T =8

Bursaspor: 

Bursaspor ise şu anda 4. torbaya girecek gibi duruyor. Cl elemelerinden (Tablo 2) gelecek olumlu sonuçlar M, EL elemelerinden (Tablo 3, 
Tablo 5: EL Play-Off maçları
Tablo 4 ve Tablo 5) gelecek olumlu sonuçlar N ile gösterilirse: 
3. torbaya çıkmak için M+N≥10
2. torbaya çıkmak için ise M+N≥22 olmalı.
Not: CL'den maksimum 4 (M), EL'den ise 28 olumlu sonuç (N) çıkabilir.

Rövanş maçlarının 0-0 bitmesi durumunda turu geçebilecek takımlara bakıldığında şu an için 
M+N =8



Ek
28 ve 29 Ağustos 2012'de oynanan maçlar sonunda:
Şampiyonlar Ligi'ne Anderlecht, Dinamo Zagreb, BATE Borisov, Malaga, Braga, Celtic, Lille, Spartak Moskova, D.Kiev ve Cluj kalmayı başardı. Bu durumda değerlerin güncel hali:

Fenerbahçe: X=3
Avrupa Ligi rövanş maçlarının 0-0 bitmesi durumunda turu geçebilecek takımlara bakıldığında şu an için 
X+Y =5

Trabzonspor: Z=5 (Z+T≥3 olduğu için Trabzonspor 3. torbayı garantiledi)
Avrupa Ligi rövanş maçlarının 0-0 bitmesi durumunda turu geçebilecek takımlara bakıldığında şu an için 
Z+T =9

Bursaspor: M=4
Avrupa Ligi rövanş maçlarının 0-0 bitmesi durumunda turu geçebilecek takımlara bakıldığında şu an için 
M+N =9

16 Ağustos 2012 Perşembe

2012-13 Sezonu Başlarken: Bilgi Kırıntıları


  • Daha önce şampiyonluk yaşamış takımların tamamı 1979-80 sezonundan bu yana ilk kez Türk Teknik Direktörlerle ligin ilk hafta maçına çıkıyor.
  • 1988-89 sezonundan bu yana ilk kez Ankara ligde 1 takımla temsil ediliyor.
  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi ligde oynadığı 6 sezonda da 1 veya 2. haftalarda GS, FB veya BJK ile oynadı.
  • BJK-GS derbisi 2. haftada oynanıyor. Bugüne dek hiçbir sezonda GS-FB-BJK bu kadar erken birbirleriyle karşılaşmadılar.
  • 1995-96'dan sonra ilk kez ligin açılış maçında 4 büyükler biri yer almıyor. (Eskişehirspor-Akhisar Gençlik) Ayrıca 95-96'da da açılış maçında yine Eskişehirspor vardı. (İstanbulspor-Eskişehirspor)
    • Not: (2010-11 sezonunda ilk hafta Sivasspor-G.Saray ve Gaziantepspor-Kasımpaşa maçları aynı saatte başladı)
  • Bursaspor, Ertuğrul Sağlam ile sezona başladığı 4 sezonda da ilk hafta "K"ile başlayan takımlarla karşılaştı (Kasımpaşa, Konyaspor, Kayserispor -2-)
  • 6 sezon sonra Süper Lig'de Doğu Anadolu Bölgesi'nden bir takım yer alıyor. (en son 2005-06'da Malatyaspor yer aldı)
  • 8 sezon sonra Süper Lig'de tüm bölgelerden takım yer alıyor. (2003-04)
  • 2006-07 sezonundan itibaren 4 senede 4 farklı şampiyon çıktı:
    • 2006-07: F.Bahçe, 2007-08 G.Saray, 2008-09 Beşiktaş, 2009-10 Bursaspor
    • 2007-08 G.Saray, 2008-09 Beşiktaş, 2009-10 Bursaspor, 2010-11 Fenerbahçe
    • 2008-09 Beşiktaş, 2009-10 Bursaspor, 2010-11 Fenerbahçe, 2011-12 G.Saray

7 Ağustos 2012 Salı

Avrupa Kupaları 3. Ön Elemeye Bakış

Avrupa Kupaları'nda Play-off turu ve sonrasında gruplarda temsilcilerimizin seribaşı ve üst torbalarda yer alabilmesi adına, 3. ön eleme maçlarında takip ettikleri maçları, destekledikleri ekipleri ve ilk maçların sonuçlarını aşağıda bulabilirsiniz:

Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme



















Galatasaray
CL gruplarında 3. torbadan başlayabilmek için http://mucahitsarnik.blogspot.com/2012/05/cl-fb-seribas-m-gsfb-hangi-torbada-vol.html adlı yazıda gerekli skorları sıralamıştım. (aşağıdaki sonuçlardan 2 tanesi gerekiyor)
- Basel’in elenmesi
- Anderlecht’in elenmesi
- Malaga’nın CL gruplarına kalması.
- Monchengladbach’ın CL gruplarına kalması.
- Brugge’un CL gruplarına kalması.
- Vaslui'in CL gruplarına kalması
- Feyenoord'un CL gruplarına kalması
- Motherwell'in CL gruplarına kalması


Fenerbahçe
CL gruplarında 3. torbadan başlayabilmek için http://mucahitsarnik.blogspot.com/2012/05/cl-fb-seribas-m-gsfb-hangi-torbada-vol.html adlı yazıda gerekli skorları sıralamıştım. (aşağıdaki sonuçlardan 1 tanesi gerekiyor)

- Basel’in elenmesi
- Anderlecht’in elenmesi
- Malaga’nın CL gruplarına kalması.
- Monchengladbach’ın CL gruplarına kalması.
- Brugge’un CL gruplarına kalması.
- Feyenoord'un CL gruplarına kalması
- Udinese’nin CL gruplarına kalması
- Lille’in CL gruplarına kalması
- Motherwell'in gruplara kalması

Tabii ki Fenerbahçe'nin elenmesi ve Avrupa Ligi'ne (EL) katılması ihtimalinde destekleyecekleri ekipler değişiyor. Bunları burada şimdilik belirtmedim.



Avrupa Ligi 3. ön eleme


Trabzonspor

Trabzonspor şu an için Play-off turunda seribaşı konumunda. Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme tablosunda Trabzonspor'u ilgilendiren 8 maç var ve bunlardan birisi dahi olumlu sonuçlanırsa Play-Off'a seribaşı girmesi kesinleşiyor. (Anderlecht'in ilk maçtaki 5-0'lık galibiyetiyle durum bayağı netleşti) 8'i de olumsuz sonuçlanırsa da altta yer alan Avrupa Ligi 3. ön eleme tablosunda 1 adet olumlu sonuç yine yeterli olacaktır. Ayrıca bu 2 tablodaki sonuçlar gruplardaki torbalara etkisi var. Şu an için görünen 3.torbada yer akacağı şeklinde.

Bursaspor

Play-off turunda seribaşı olmak için Avrupa Ligi 3. ön eleme tablosundan 2 adet olumlu sonuç gerekiyor. (Kalmar, AIK, Sp. Trnava şu an için avantajlı durumda) Ancak Şampiyonlar Ligi 3.ön eleme tablosunda oluşabilecek her olumsuz sonuç için (Örn: Partizan ilk maçta dezavantajlı sonuç aldı) Avrupa Ligi 3. ön eleme tablosundan o miktarda olumlu sonuç çıkmalı. Ayrıca gruplara kalınması durumunda şu anda 4. torbada yer alan Bursaspor açısından üst torbaya çıkmak için diğer maçlar da önemli.

Eskişehirspor

Marsilya'yı elemesi durumunda Play-off turuna çıkacak olan Eskişehirspor'a bu turda seribaşı olmak için Avrupa Ligi 3. ön eleme tablosundan 17 adet olumlu skor gerekiyor. Açıkçası ilk maçlardaki skorlara bakıldığında da gerçekçi gözükmüyor ancak yine de ihtimal var.


29 Haziran 2012 Cuma

Euro 2012'de Çıkardığım İstatistikler


Euro 2012 boyunca birçok istatistik yayınlandı, paylaşıldı. Ben de kendi yaptığım çalışmalar neticesinde çıkardığım bilgileri aşağıda derledim.
  • Almanya Euro 2012 öncesindeki son 5 Avrupa Şampiyonası'nda ya gruptan çıkamadı ya da finalde oynadı
  • Portekiz bugün katıldığı Avrupa Şampiyonaları'nın tamamında gruptan çıkmayı başardı (7'de 7)
  • Çek Cumhuriyeti bu turnuvaya kadar oynadığı 2 çeyrek final maçını da kazanmıştı.
  • Çek Cumhuriyeti'nin eksi averajla gruptan lider çıkması çok vurgulandı. Şampiyonlar Ligi'nde 2000-01 sezonunda Strum Graz ve Galatasaray eksi averaja sahip olmalarına rağmen bir arada gruptan çıkmışlardı.
  • Çek Cumhuriyeti ilk maçı kaybetmesine karşın grubu lider bitiren 2. takım (daha önce Portekiz 2004'te gerçekleştirmişti)
  • Yunanistan grupta son maçlara girerken puan farkıyla sonuncu olduğu halde gruptan çıkan 2. takım (Danimarka 1992'de başarmıştı)
  • Polonya son maçını da berbere bitirseydi Avrupa Şampiyonası tarihinde grupta 3 beraberlik alan ilk takım ünvanını alacaktı.
  • Polonya ve Yunanistan gruptan bir arada çıksalardı son maça girerken 3. ve 4. olan 2 takım ilk defa gruptan çıkmış olacaktı.
  • Hollanda-Danimarka-Almanya ve İsveç-Fransa-İngiltere arasında oynanan 6 maç aynı zamanda Euro92'de de karşımıza çıkmıştı.
  • İtalya 5 puanla gruptan en yüksek puanla çıkamayan takım ünvanına sahip. (Euro 2004) Bu turnuvada da bu dereceyi tekrarlayabilirdi.
  • Almeida ile Sivok çeyrek finalde karşı karşıya geldi. Maç boyu benzer bölgede oynayan 2 takım arkadaşı örneğini Euro 92 elemelerinde Koseçki-Bülent Korkmaz arasında görmüştük.
  • İspanya ve İtalya aynı gruptan çıkarak finale çıktılar. Daha önce Euro96 (Almanya-Çek Cumhuriyeti) ve Euro2004'te (Portekiz-Yunanistan) bu tablo oluşmuştu. (Edit: Ahmet Şahinkaya'nın uyarısıyla ekliyorum; 1988'de de Sovyetler Birlği ve Hollanda aynı gruptan finale çıkmıştı)

28 Haziran 2012 Perşembe

Sözleşme Parametreleri ve Amrabat Üzerine

Futbolcular ve kulüpler arasında yapılan sözleşmeler adı üzerinde (işteşlik ekine uygun olarak) karşılıklı yapılır. Yani şartlar her 2 taraf arasından kabul edilip imzalanır. Meseleye 2 taraflı bakmak gerekir. Örneğin Barcelona Fabregas'ı transfer ettiğinde hem Barcelona kendince iyi bulduğu hedeflerine ulaşmada kullanabileceği bir oyuncuya sahip oluyor hem de Fabregas kariyer hedeflerine uygun bir takıma gitmiş oluyor.
Transfer sözleşmelerinde 2 temel parametre vardır: Ücret ve süre. Hemen hemen bütün pazarlıklar bu 2 faktör üzerinedir. Sözleşme imzalandığında bu parametreler her 2 taraf için karşılıklı avantaj ve dezavantajlar getirir. Örneğin A oyuncusu B takımı ile seneliği (örneğin) 100 birim para karşılığında 5 yıllık sözleşme imzalıyorsa taraflar için avantaj ve dezavantajları şöyle tanımlayabiliriz:
Ücret parametresinin etkisi:
Oyuncu 5 yıl boyunca toplamda 500 birim para gelir elde etmeyi imza altına almıştır. Yatırımlarını bu doğrultuda yapabilir, geleceğini planlayabilir. Bu da aynı ölçüde kulübe 5 yıllık bütçesinde 500 birim parayı bu oyuncuya ödemek için ayırma zorunluluğu getirir.
Süre parametresinin etkisi:
Sözleşme süresi boyunca (5 yıl) oyuncu kulübü izin vermediği sürece başka bir kulübe gidemez. Kulüp açısından bakıldığında da, oyuncu üzerinden 5 yıl boyunca bonservis bedeli alma hakkına sahip oluyor.
Noureddine Amrabat'ın geçtiğimiz haftalarda medyada yaptığı açıklamalara gelirsek; hedefinin "büyük bir kulüpte büyük organizasyonlarda oynamak" olduğunu belirtti. Öncelikle kendisinin Kayserispor ile yaptığı 4,5 yıllık sözleşme var. Bunun açıklaması: Ocak 2011'den Mayıs 2015'e kadar yani 4,5 sezon boyunca bu kulüpte oynamak istediğini gösterdi. Böylece 4,5 sezonluk gelirini yazılı taahütle teminat altına aldı. Kendisinin beyanatıyla birleştirdiğimizde şu anlam ortaya çıkıyor: 
"Kariyer gelişimimde 4,5 sezon sonra büyük bir kulüpte oynayabilecek seviyeye gelmeyi öngörüyorum. Kulübüm beni satmayı düşünmediği sürece ben buradayım."
Görünüşe göre 4,5 yılda gelmeyi planladığı yere 1,5 senede gelmiş ve Galatasaray bugün kendisine talip oldu. Bu durumda zamanında kariyer gelişimini doğru öngörememesinin sıkıntısını çekiyor. Ya da diğer bir ihtimal 1,5 senede bu gelişimi göstereceğini öngördü ama bir yandan da sözleşme süresini uzun tutarak olası bir başarısızlık durumunda dahi gelir elde etmeyi hedefledi. Bu sebeple beyanatlar verip isteklerini belirtmesi bence yersiz. Doğru bir planlama ile belki bugün hedefleri daha büyük olan bir ekipte yer alabilirdi. Genç oyuncular tarafından bu olayla bir nasihat nasıl olarak incelenmesi gerekir ve doğru planlamanın önemini kavramalılar.

21 Haziran 2012 Perşembe

19 Haziran 2012 Salı

Euro 2012 D Grubu: Averaj Yarışı

Euro 2012 D grubunda alınan sonuçlar:
Fransa-İngiltere  1-1
Ukrayna-İsveç   2-1
Ukrayna-Fransa 0-2
İsveç-İngiltere    2-3
Puan Durumu:

Oluşabilecek ihtimaller:

Görüldüğü üzere 3 ve 7 no'lu ihtimaller dışındaki sonuçlar açık. 
(2 no'lu ihtimalde Fransa, Ukrayna'yı 2li averajla geçiyor)

3- Fransa ve İngiltere'nin mağlubiyeti durumunda averajı kötü olan eleniyor.(aralarındaki maç berabere bittiği için 2li averajda eşitler) Fransa son maçta aldığı yenilgideki fark İngiltere'yle eşit olursa gruptan çıkıyor. Bunun yanında Fransa son maçta İngiltere'den 2 fazla gol atıp son maçta İngiltere'ye göre 1 fark fazla yerse de gruptan çıkıyor . (Örneğin Fransa 2-4 yenilirse, İngiltere 0-1 yenilirse).
2 takımın attığı/yediği gol aynı olursa UEFA kat sayısı iyi olan İngiltere gruptan çıkıyor.

7- İngiltere ve Fransa gruptan birlikte çıksa da grup 1.liği için averajlarını yarıştıracaklar.






17 Haziran 2012 Pazar

Euro 2012 C Grubu: 5 Puan Alan Bile Elenebilir

Euro 2012 C grubunda oynanan maçlar sonunda alınan sonuçlar:
İspanya-İtalya       1-1
İrlanda-Hırvatistan 1-3
İtalya-Hırvatistan   1-1
İspanya-İrlanda     4-0
Puan Durumu






İhtimaller tablosu ise:








İtalya'nın alacağı beraberlik veya mağlubiyet durumunda Hırvatistan ve İspanya gruptan çıkıyor. İtalya galip gelirse:
1-3 İtalya ile birlikte Hırvatistan-İspanya maçının galibi gruptan çıkar, mağlup olan ise evine döner
2-   Hırvatistan-İspanya maçı berabere bittiği taktirde 3lü averaj devreye giriyor. 3lü averajda 3 takım da aralarındaki maçlarda 2 puan ve 0 averaj elde ediyorlar bu durumda aralarındaki maçlarda atılan/yenilen gol sayıları devreye giriyor. Hırvatistan-İspanya maçı:
  • 0-0 biterse, İtalya(2-2) gruptan çıkıyor, Hırvatistan ve İspanya'nın attığı/yediği golller eşit (2-2). Bu durumda genel averajda daha iyi olan İspanya gruptan çıkar. İtalya ve İspanya
  • 1-1 biterse, 3lü averajda eşitlik sağlanır ve genel averajda Hırvatistan'dan daha iyi olan İspanya gruptan çıkmayı garantiler. 
    • İtalya ise İrlanda'yı  +3 farklı veya 4-2, 5-3 gibi gollü bir şekilde 2 farklı yenerse gruptan çıkabilir. İtalya ve İspanya
    • İtalya İrlanda'yı 3-1 yenerse averaj ve goller eşitlenir ve UEFA katsayısı daha iyi olan İtalya çıkar. İtalya ve İspanya
    • İtalya İrlanda'yı 2-0 veya 1 farklı yenerse elenir. Hırvatistan ve İspanya.
  • 2-2 veya daha gollü olursa, Hırvatistan ve İspanya daha fazla gol attıkları/yedikleri için gruptan çıkıyor ve İtalya eleniyor.
İtalya Euro 2004'te 5 puan kazanmasına rağmen gruptan çıkamamıştı. Bu grupta bu rekor egale edilebilir.

15 Haziran 2012 Cuma

Nostalji: İsveç-İngiltere Euro92

Bu akşamki İsveç-İngiltere maçı öncesi Euro92'deki İsveç-İngiltere maçı. O turnuvada da İsveç, İngiltere ve Fransa aynı gruptaydı...


14 Haziran 2012 Perşembe

Euro 2012 B Grubu: 3lü averaja gidebilir

Euro 2012 B grubunda son maçlar öncesinde alınan skorlar ve puan durumu şu şekilde:
Almanya-Portekiz     1-0
Danimarka-Hollanda 1-0
Danimarka-Portekiz  2-3
Hollanda-Almanya    1-2
Puan Durumu







Son maçlar sonunda ise oluşabilecek ihtimaller aşağıdaki tabloda yer almaktadır:








1 ve 9 no'lu ihtimaller dışındakilerde hangi takımın çıkabileceği net şekilde ortada. (5 no'lu ihtimalde Portekiz, Danimarka'ya 2li averajda üstünlük sağlıyor) Açık olmayan ihtimallerde ise:

1- Son maçta Danimarka ve Portekiz kazanırsa 3 takım da 6 puanda bitiriyor. Bu durumda 3lü averaja bakılıyor. 3lü averajda da 3 takım aralarında oynadıkları maçlarda 3'er puan almış durumdalar. Bu durumda aralarındaki maçlardaki averaj durumuna bakıyoruz. Portekiz an itibarıyla bu 2 takımla oynadı ve averajı 0 (3-3 gol sayıları) Danimarka'nın -1 (2-3), Almanya'nın +1 (1-0) (Dikkat: İlgili takımlarla oynadığı maçlardaki averajı)

  • Danimarka Almanya'yı 2 veya daha fazla farkla yenerse Almanya 3lü averajda en kötü duruma geliyor ve eleniyor. Danimarka ve Portekiz çeyrek finalist
  • Danimarka, Almanya'yı 1 farklı 1-0 ve 2-1 gibi skorlarla yenerse yine Danimarka ve Portekiz çıkıyor.
  •  4-3, 5-4 gibi gollü skorlarla biterse  Portekiz'in aldığı skora bakılmaksızın, Danimarka ve Almanya gruptan çıkıyor. (Euro2004'te İsveç ve Danimarka'nın grup son maçında 2-2 berabere kaldıklarında 2'sinin de gruptan çıkması gibi)
  • Danimarka-Almanya 3-2 olursa, bu sefer Danimarka yine gruptan çıkıyor. 
    • Portekiz Hollanda'yı 2 farklı veya 3-2, 4-3 gibi skorlarla yenerse, Portekiz çıkıyor. Danimarka ve Portekiz
    • Danimarka-Almanya 3-2 olursa ve Portekiz Hollanda'yı 2-1 yenerse,  Almanya ve Portekiz'in puan, averaj ve gol sayıları eşit oluyor. Almanya'nın UEFA puanı yüksek olduğu için Almanya çıkıyor. Danimarka ve Almanya
    • Danimarka-Almanya 3-2 olursa ve Portekiz Hollanda'yı 1-0 yenerse, Danimarka ve Almanya çıkıyor
9- Son maçta Hollanda Portekiz'i, Almanya da Danimarka'yı yenerse Almanya grubu 1. bitiriyor ve diğer 3 takım 3'er puanla sıralanıyor. 3lü averajda yine 3'er puan toplamış oluyorlar. Şu anda Danimarka'nın 0 averajı var. (3-3 gol sayıları). Hollanda'nın averajı -1, (0-1) Portekiz'inki ise +1 (3-2). 
  • Hollanda Portekiz'i 2 veya daha farklı yenerse, gruptan Hollanda çıkıyor.
  • Hollanda Portekiz'i 2-1, 3-2... gibi gollü sonuçlarla yenerse Portekiz gruptan çıkıyor.
  • Hollanda Portekiz'i 1-0 yenerse, Portekiz'i 1-0 yenerse bu sefer, Portekiz ve Danimarka'nın genel averajlarına bakılır. 
    • Almanya, Danimarka'yı 2-1, 3-2.. gibi 1 farkla ve gollü sonuçlarla yenerse Danimarka çıkıyor.
    • Almanya, Danimarka'yı 2 veya daha farklı yenerse Portekiz çıkıyor.
    • Almanya, Danimarka'yı 1-0 yenerse, Portekiz ve Danimarka'nın  puan, averaj ve gol sayıları eşit oluyor. UEFA katsayısı yüksek olan Portekiz çıkıyor.

13 Haziran 2012 Çarşamba

Euro 2012 A Grubu İhtimalleri

Euro 2012 A grubunda oynanan 2. maçlar sonunda puan durumu şöyle oluştu:
Rusya:        4
Çek C:       3
Polonya:     2
Yunanistan: 1
Son maçlar: Yunanistan-Rusya ve Çek Cumhuriyeti-Polonya arasında. Bu maçlarda alınacak sonuçlara göre gruptan kimin çıkabileceği aşağıdaki tabloda yer almaktadır.








Eşit puanlı ihtimaller (tablodaki satır numaraları):

1- Yunanistan Rusya'yı yenince 2li averajda üstün oluyor.

4- Yunanistan, Rusya ve Çek Cumhuriyeti arasında 3lü averaja bakılıyor. Yunanistan her türlü çıkıyor. Yunanlılar'ın 4 farklı galibiyetinde bile Rusya gruptan çıkabiliyor. Ancak Yunanistan 5 fark atarsa Çek Cumhuriyeti'nin Rusya'nın yerine çıkma ihtimali doğuyor. 6 Yunanistan galibiyeti Çekler'i 2. tura çıkarır.

7- Yunanistan Rusya'yı yenince 2li averajda üstün oluyor.



12 Haziran 2012 Salı

Rusya Fazla İyiydi, Yunanistan Fazla Kötü

İlk maçlar sonunda tunuvanın en zayıf takımı olarak gösterilen Çek Cumhuriyeti için Yunanistan maçı kazanılması gereken bir maçtı zira son maç ev sahibi Polonya önünde kazanmak pek kolay olmayabilir. (Petr Cech de turnuva öncesi röportajında son maça iş bırakmanın zorluğuna dikkat çekmişti) Maça Çekler 6 dakikaya 2 gol sıkıştırarak başlarken gollerin gelişimi Rusya'nın ilk maçta attığı ilk 2 golü andırıyordu. Özellikle ilk yarım saatte Selasie'nin sağ taraftan etkili bindirmeleri ile orta sahayı kalabalık tutarak oyun üstünlüğü sağladı. Sol bekte iseilk maçta farklı olarak özellikle Salpingidis'in bindirmelerine karşı Limbersky oynadı. Kendisine özel tembih edilmiş olmalı ki özellikle ilk 27 dakikada (1 taç atışı hariç) ileri çıkmadı. En azından savunma yönünden pek açık vermediğini söyleyebiliriz. 2 maçta da gol atan Pilar ise sol açıkta yer aldı, hızıyla ve bence daha da önemlisi pozisyon bilgisiyle kendini gösterdi. Hangi pozisyonda nerede durması gerektiğini iyi bilen bir takım oyuncusu. 2. devre başında Rosicky oyundan alınınca Çek takımı başı kesik horoz gibi olmaya başladı. Her ne kadar kalesinde pozisyon vermese de ilk yarıdaki atak organizasyonları yoktu. Bu arada maç boyu takımın en iyilerinden biri de Hübscman'dı. Rakip ataklarda savunmada sıkışma yapan ve dönen topları alıp savunmayı rahatlatan bir oyun anlayışı vardı. (Tabi ki, Yunanistan'ın orta saha oyuncularının geride yer alması ve hücuma destek vermemelerinin de etkisi yok değildi.)
Yunanistan'da ise maçın başında yenen 2 golden sonra bence kendilerinin bile umutları azdı. Öyle ki orta sahada Karagounis dışında orta sahada ataklara eşlik eden oyuncu yok gibiydi. Holevas'ın zaman zaman desteği olsa da yeterli seviyede değildi. Ceza alanına yapılan şişirme ortalar dışında acaba Santos'un taktik tahtasına çizdiği başka bir plan var mıydı merak ediyorum.

10 Haziran 2012 Pazar

Çekler Zayıf ve Dağınık

Turnuva öncesi tahmin edildiği üzere Çek Cumhuriyeti'nin kadro kalitesi eski seviyesinde değildi ve bunun sıkıntısını Rusya maçında fazlasıyla gördü. Umut bağladığı hücum gücünün istikrarsız Baros ve Rosicky'ye bağlı olması aslında bunun en açık göstergelerindendi. Bu şekilde Rusya karşısına çıkmış rakibi karşısında bu denli zayıf gözükmemesi için savunma hattını sağlam olması gerekirdi. Özellikle ilk yarım saatte oyuna iyi başlamış gibi gözükse de Rusya'nın ilk 3 atağından 2 gol çıkarması Çekler'in direncini önemli ölçüde kırdı. Özellikle ilk 2 golde kaptırılan toplarda takımın geri dönüşündeki yavaşlık göze çarptı. Ayrıca defans hattında adam ve alan paylaşımı sorunları gollerin çok kolay gözükmesinde etkin oldu. Örneğin ilk golde Zyryanov ortayı yaptığı sırada aktif bölgede her 2 takımdan 4'er oyuncu vardı. 0-0 devam eden bir oyunda ve hücum gücü bu kadar düşmüş bir takımın bu derece eksik yakalanmaması gerekliydi. Yine 2 golde de Arshavin topu ayağından çıkardığı sırada Jiracek pozisyona daha yeni katılma çabasındaydı.
2. yarı başında, etkisiz görünen (ve dahi ilk golde topu kaptıran) Rezek yerini Hübscman'a bıraktı. Biraz daha toparlanan Çekler'in golü bulması akla Polonya-Yunanistan maçını akıllara getirdi. Orada da 1-0 geride ve 10 kişi olan olan Yunanlılar golü bulduktan sonra momentumu kendi lehlerine çevirdiler. Ancak Çekler için bu pek mümkün gözükmedi. Kerzhakov'un kaçırdığı goller ve isabetsiz 7 şutu (ki bu alanda Avrupa Şampiyonaları'nda bir rekor) manzarayı daha net gösteriyor.
Sırada Yunanistan maçı var ve Çekler bu maçı da kaybederse gruptan çıkma ihtimali matematiksel olarak bitiyor. Michal Bilek'in 2. maçta takımı iyi hazırlaması gerekiyor. Yunanistan'ın savunmadaki başarısı ise bir diğer zorluk olarak beliriyor.

8 Haziran 2012 Cuma

Euro 96'dan kalan damak tatlarından: Rusya-Çek Cumhuriyeti


Kaynak: http://www.uefa.com/MultimediaFiles/Photo/competitions/Comp_Matches/01/72/82/10/1728210_w2.jpg
     
    İlk defa katıldığımız Euro 96’da ilk 2 maçı kaybettikten sonra gruptan çıkma şansını yitirmiş ve 3. maça Danimarka karşısına prestij için çıkmıştık. Maçta yediğimiz 3 golle turnuvayı puansız kapattık. Arif Erdem’in ağlara gönderdiği top bir an olsun sevindirirken, hakemin ofsayt düdüğü turnuvada gol sevinci yaşayamıyoruz düşüncemizi pekiştiriyordu. Maçı 3-0 kaybettik ama takımımız en azından bir şampiyonaya katılmıştı. Bu düşünceler eşliğinde turnuvada C grubunun son maçları için dakikaları geriye doğru sayıyorduk aynı gün. O ana dek grupta Almanya 2 maçta 6 puan toplarken, Çek Cumhuriyeti ve İtalya 3’er puanda, Rusya ise puansızdı. Hayatımda o ana dek ilk kez karşılaştığım 2li averaj uygulaması bana ayrı bir heyecan sunuyordu zira Çek Cumhuriyeti ,İtalya’yı yendiği için 2 takımın da beraberliği Çeklere yarıyordu. Bunun dışındaki sonuçlarda ise İtalyanlardan fazla puan almaları gerekiyordu. (Bir de Almanların 4 veya daha fazla mağlubiyeti de eklenebilir).
    İtalya ve Almanya –grubun 2 majör takımı- son maçta karşı karşıya gelince doğal olarak oraya ilgi daha fazlaydı. Daha 9.  dakikada Zola’nın penaltısı vuruşu kaleci Köpke tarafından kurtarılırken, maç genelde İtalya baskısı altında geçti. 59’da Strunz’un gördüğü kırmızı kart bu baskıyı daha da yoğun kılan bir etkendi. Fakat diğer taraftaki maç adı –görece- küçük ama git-gelleriyle daha bir enteresandı. 
    Maçın başında Suchoparek ve Pavel Kuka ile Çekler 2-0 öne geçmişti bile. Pavel Kuka için bir not: O sezon oynadığı Kaiserslautern 2. lige düştü  ve Euro 96’daki başarılı performansına rağmen 2.ligde Kaiserslautern’de devam etmiş ve takımıyla sezon sonunda yeniden 1. lige çıkmıştı. 2. yarıya Rusya çok hızlı girdi ve Mostovoi ve Tetradze ile beraberliği yakaladı. Bu sonuç Çeklere (İtalya’nın da berabere kalması şartıyla) yetse de 5 dakika kala –ismini yazım kulavuzuna bakmadan yazamadığım- Beschastnykh uzaklardan kaleci Petr Kouba’yı avlıyordu. (Beschastnykh sonraları 2003’te Fenerbahçe’ye de geldi ama performansı pek iyi olmadı) Aslında bu gol Rusya’yı ümitlendiriyor zira son 5 dakikada Almanya’nın ve Rusya’nın atabileceği 1er gol Rusları çeyrek finalist yapabilirdi. Çek Cumhuriyeti’ne de gol lazımdı ve Smicer’in 88.dakikada golü ile turu atlayan takım oluyordu zira İtalya-Almanya maçı da 0-0 bitti. (Smicer 3-3 biten Milan-Liverpool geri döünüşünde de bir gol attı) 
   Maçın gollerinin kaydını bizim spikerimizin –ki yanlış hatırlamıyorsam Okay Karacan anlatmıştı- anlatımıyla bulamadım. Bu yüzden gollerin videosunu yabancı bir kaynaktan edindim.
Kaynaklar:

6 Haziran 2012 Çarşamba

Petr Cech: Oyuncular daha fazla maç ister



Grup hakkında ne düşünüyorsun? 
  • Benzer seviyede takımların bulunduğu grup için birşey söylemek zor. Her puan, her gol önemli. Grubu ilk sırada bitirmek isteriz ama gruptan çıkmak da yine bizim için çok iyi olur.
Yunanistan eşleşmesi 2004'teki kötü anıları çağrıştırıyor mu? Bu eşleşme bir rövanş olabilir mi?
  • Yunanistan maçını 2004'ün rövanşı olarak görmüyoruz ama eleme turlarına kalabilecek sonucu almak için bir motivasyon kaynağı.
Rusya ile geçmişte yaşanan buz hokeyi maçları bir çok duyguyu barındırıyor. Futbol için de bu geçerli mi? 
  • Rusya'ya karşı hiç oynamadım, bu yüzden bilmiyorum. Geçmişte yaşananları bilmeyen yeni nesil için de çok büyük bir iddia olacağını düşünmüyorum.
Ev sahiplerinden Polonya ile grupta karşılaşıyorsunuz. O maçta ihtiyacınız olan skoru almak zor olur mu?
  • Evlerinde oynadıkları ve seyirci desteğinden dolayı işimiz zor. Umarım o maça herhangi bir skora ihtiyacımız olmadan çıkarız.
Çek Cumhuriyeti'nde bu turnuvada dikkat etmemiz gereken genç oyuncular var mı?
  • Öncelikle kadroyu oluşturan kişi cevap verebilir buna.
Viktoria Plzen'in son başarılarından sonra birçok oyuncu milli takıma çağrıldı. Sen de Plzen'den çıkan birisi olarak gurur duymalısın...
  • Elbette, Viktoria Plzen için ve tabi ki milli takım için çok iyi çünkü bir anda Şampiyonlar Ligi tecrübesine sahip birçok oyuncu kazandık ki bu çok önemli. Yakın geçmişte 2 oyuncu neslini kaybettik ki takımı yeniden oluşturması zaman aldı. Küçük bir ülkeyiz ve Çek liginden daha fazla oyuncu görmek güzel. Endişem, Euro 2012 sonrası herşey eskisi gibi olabilir ve bu oyuncuların çoğu iyi Avrupa takımlarına gidebilir.
Michal Bilek, eleme turları süresince Çek medyası tarafından ağır şekilde eleştirildi. Onun bir teknik direktörlüğiünün güçlü yönleri neler?
  • Baskı altında iyi bir iş başardı. O, eleştirileri hak etmemişti zira tecrübe eksiği olan bir takımı kurmak hiç de kolay değildi.
Eleme maçlarının ilkinde içerde Litvanya'ya kaybettiniz. O günden sonra kadronun ruh halini ne değiştirdi?
  • Yeni oyuncuların gelişme şansı oldu. Deneyimli oyuncularla gençleri kaynaşması bizi başarıya götürdü.
İspanya'ya grupta 2 kere kaybettiniz. Bu turnuvada durdurulabilirler mi?
  • Turnuvada herşey mümkün, kimse yenişmez değildir -hatta dünyadaki en iyi takım olan İspanya bile.
Avrupa Şampiyonası ile ilgili en eski anın nedir?
  • Danimarka'nın 92'deki şampiyonluğunu izledim. Elbette, 4 yıl sonra final oynadık ve 14 yaşındaydım. Çok etkilendim. Ülke genelindeki coşku iyidi ama final de kaybetmek de üzüntü vericiydi.
Euro 2012 uzun ve zorlu bir Premier League sezonunun sonrasında yer alıyor. Üst düzey oyunucular çok mu maç yapıyor?
  • Maçların sayısı beni ilgilendirmiyor.  Oyuncuların bir çoğuna sezon öncesi sorsanız, diğer sezonlardan daha fazla sayıda maç yapmak ister.
Kaynak: http://www.worldsoccer.com/euro2012/czech-republic-player-interview-petr-cech 

4 Haziran 2012 Pazartesi

Euro2012'nin Zorluk Derecesi

Avrupa Şampiyonaları 1960 yılında başlamış ve ilk 5 turnuva 4'er takımla düzenlenmişti. 1980'den itibaren 8 takımın yer aldığı turnuva 1992'ye kadar bu şekilde devam etmiştir. Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Çekoslovakya'nın bölünmesi sonrasında artan ülke sayısına bağlı olarak 1996 yılından itibaren 16 takım katılmaya başladı ve halen bu kural geçerli. 2016 yılında ise 24 takımın katılması planlanıyor. Kişisel fikrim 16 takımlı turnuvaların diğerlerinden daha zorlu olduğu şeklinde. Peki bunları karşılaştırınca en zorlusu hangisi: Bunun için şöyle bir hesap yöntemi geliştirdim:
  1. Her turnuva için geçmişinde 1.lik, 2.lik ve yarı final dereceleri alan takımların kaç tanesinin katıldığı işaretlendi. Bunu yanı sıra geçmişten bugüne elde edilen ilk 4 sıra ile turnuva sayısı çarpılır. Bu 2 sayı oranlandığında her turnuvanın zorluk derecesi hesaplanıyor.
  2. Örnek: 2000 yılına dek 10 adet şampiyona düzenlenmişti ve bu sayıyı 4 ile çarparak elde edilen derece sayısı 40 olarak hesaplanır. 
    • 10 turnuvanın 9'unun şampiyonu bu turnuvaya katıldı. (Rusya* hariç). 
    • Yine 10 turnuvanın 7'sinin finalisti Euro2000'de yer aldı. (Rusya 3 kere 2. oldu ve Euro 2000'e katılamadı) 
    • Yarı finalistlerde ise 20 yarı finalistin 17'si katıldı (Rusya ve 2 kere yarı final oynayan Macaristan Euro 2000'de yok) 
    • Böylece toplamda 40 dereceden 33'ünün sahibi bu turnuvaya katılmış durumda. Turnuvanın zorluk derecesi %83 olarak bulunuyor.
Görüleceği üzere takımların aynı dereceyi birden çok elde etmesi de hesaplamada dikkate alındı.

Bu hesaplar 16 takımın katıldığı turnuvalar için yapılırsa zorluk dereceleri:
Euro1996:  %78
Euro2000:  %83
Euro2004:  %84
Euro2008:  %75
Euro2012:  %85

Sonuç: 16 takımlı turnuvaların en zorlusuyla karşı karşıyayız.

Ayrıca, şöyle bir istatistik de var. Euro2012'ye daha önce şampiyon olmuş tüm takımlar katılıyor. 2004 yılında da daha önceki 11 turnuvadan çıkan 9 şampiyon katılmıştı. (Almanya ve Fransa 2şer kez şampiyon oldu) %100 katılım oranına bunlar dışında 1964'te ilk şampiyon Sovyetler Birliği'nin katılmasıyla(1'de1) ulaşılıyor ancak örnek sayısının olmasının bize sağlıklı bilgi vermeyeceğini düşünüyorum.

*Sovyetler Birliği'nin devamı olarak Rusya
Yugoslavya'nın devamı olarak Yugoslavya/Sırbistan
Çekoslovakya'nın yerine ÇekCumhuriyeti dikkate alınmıştır.