29 Haziran 2012 Cuma

Euro 2012'de Çıkardığım İstatistikler


Euro 2012 boyunca birçok istatistik yayınlandı, paylaşıldı. Ben de kendi yaptığım çalışmalar neticesinde çıkardığım bilgileri aşağıda derledim.
  • Almanya Euro 2012 öncesindeki son 5 Avrupa Şampiyonası'nda ya gruptan çıkamadı ya da finalde oynadı
  • Portekiz bugün katıldığı Avrupa Şampiyonaları'nın tamamında gruptan çıkmayı başardı (7'de 7)
  • Çek Cumhuriyeti bu turnuvaya kadar oynadığı 2 çeyrek final maçını da kazanmıştı.
  • Çek Cumhuriyeti'nin eksi averajla gruptan lider çıkması çok vurgulandı. Şampiyonlar Ligi'nde 2000-01 sezonunda Strum Graz ve Galatasaray eksi averaja sahip olmalarına rağmen bir arada gruptan çıkmışlardı.
  • Çek Cumhuriyeti ilk maçı kaybetmesine karşın grubu lider bitiren 2. takım (daha önce Portekiz 2004'te gerçekleştirmişti)
  • Yunanistan grupta son maçlara girerken puan farkıyla sonuncu olduğu halde gruptan çıkan 2. takım (Danimarka 1992'de başarmıştı)
  • Polonya son maçını da berbere bitirseydi Avrupa Şampiyonası tarihinde grupta 3 beraberlik alan ilk takım ünvanını alacaktı.
  • Polonya ve Yunanistan gruptan bir arada çıksalardı son maça girerken 3. ve 4. olan 2 takım ilk defa gruptan çıkmış olacaktı.
  • Hollanda-Danimarka-Almanya ve İsveç-Fransa-İngiltere arasında oynanan 6 maç aynı zamanda Euro92'de de karşımıza çıkmıştı.
  • İtalya 5 puanla gruptan en yüksek puanla çıkamayan takım ünvanına sahip. (Euro 2004) Bu turnuvada da bu dereceyi tekrarlayabilirdi.
  • Almeida ile Sivok çeyrek finalde karşı karşıya geldi. Maç boyu benzer bölgede oynayan 2 takım arkadaşı örneğini Euro 92 elemelerinde Koseçki-Bülent Korkmaz arasında görmüştük.
  • İspanya ve İtalya aynı gruptan çıkarak finale çıktılar. Daha önce Euro96 (Almanya-Çek Cumhuriyeti) ve Euro2004'te (Portekiz-Yunanistan) bu tablo oluşmuştu. (Edit: Ahmet Şahinkaya'nın uyarısıyla ekliyorum; 1988'de de Sovyetler Birlği ve Hollanda aynı gruptan finale çıkmıştı)

28 Haziran 2012 Perşembe

Sözleşme Parametreleri ve Amrabat Üzerine

Futbolcular ve kulüpler arasında yapılan sözleşmeler adı üzerinde (işteşlik ekine uygun olarak) karşılıklı yapılır. Yani şartlar her 2 taraf arasından kabul edilip imzalanır. Meseleye 2 taraflı bakmak gerekir. Örneğin Barcelona Fabregas'ı transfer ettiğinde hem Barcelona kendince iyi bulduğu hedeflerine ulaşmada kullanabileceği bir oyuncuya sahip oluyor hem de Fabregas kariyer hedeflerine uygun bir takıma gitmiş oluyor.
Transfer sözleşmelerinde 2 temel parametre vardır: Ücret ve süre. Hemen hemen bütün pazarlıklar bu 2 faktör üzerinedir. Sözleşme imzalandığında bu parametreler her 2 taraf için karşılıklı avantaj ve dezavantajlar getirir. Örneğin A oyuncusu B takımı ile seneliği (örneğin) 100 birim para karşılığında 5 yıllık sözleşme imzalıyorsa taraflar için avantaj ve dezavantajları şöyle tanımlayabiliriz:
Ücret parametresinin etkisi:
Oyuncu 5 yıl boyunca toplamda 500 birim para gelir elde etmeyi imza altına almıştır. Yatırımlarını bu doğrultuda yapabilir, geleceğini planlayabilir. Bu da aynı ölçüde kulübe 5 yıllık bütçesinde 500 birim parayı bu oyuncuya ödemek için ayırma zorunluluğu getirir.
Süre parametresinin etkisi:
Sözleşme süresi boyunca (5 yıl) oyuncu kulübü izin vermediği sürece başka bir kulübe gidemez. Kulüp açısından bakıldığında da, oyuncu üzerinden 5 yıl boyunca bonservis bedeli alma hakkına sahip oluyor.
Noureddine Amrabat'ın geçtiğimiz haftalarda medyada yaptığı açıklamalara gelirsek; hedefinin "büyük bir kulüpte büyük organizasyonlarda oynamak" olduğunu belirtti. Öncelikle kendisinin Kayserispor ile yaptığı 4,5 yıllık sözleşme var. Bunun açıklaması: Ocak 2011'den Mayıs 2015'e kadar yani 4,5 sezon boyunca bu kulüpte oynamak istediğini gösterdi. Böylece 4,5 sezonluk gelirini yazılı taahütle teminat altına aldı. Kendisinin beyanatıyla birleştirdiğimizde şu anlam ortaya çıkıyor: 
"Kariyer gelişimimde 4,5 sezon sonra büyük bir kulüpte oynayabilecek seviyeye gelmeyi öngörüyorum. Kulübüm beni satmayı düşünmediği sürece ben buradayım."
Görünüşe göre 4,5 yılda gelmeyi planladığı yere 1,5 senede gelmiş ve Galatasaray bugün kendisine talip oldu. Bu durumda zamanında kariyer gelişimini doğru öngörememesinin sıkıntısını çekiyor. Ya da diğer bir ihtimal 1,5 senede bu gelişimi göstereceğini öngördü ama bir yandan da sözleşme süresini uzun tutarak olası bir başarısızlık durumunda dahi gelir elde etmeyi hedefledi. Bu sebeple beyanatlar verip isteklerini belirtmesi bence yersiz. Doğru bir planlama ile belki bugün hedefleri daha büyük olan bir ekipte yer alabilirdi. Genç oyuncular tarafından bu olayla bir nasihat nasıl olarak incelenmesi gerekir ve doğru planlamanın önemini kavramalılar.

21 Haziran 2012 Perşembe

19 Haziran 2012 Salı

Euro 2012 D Grubu: Averaj Yarışı

Euro 2012 D grubunda alınan sonuçlar:
Fransa-İngiltere  1-1
Ukrayna-İsveç   2-1
Ukrayna-Fransa 0-2
İsveç-İngiltere    2-3
Puan Durumu:

Oluşabilecek ihtimaller:

Görüldüğü üzere 3 ve 7 no'lu ihtimaller dışındaki sonuçlar açık. 
(2 no'lu ihtimalde Fransa, Ukrayna'yı 2li averajla geçiyor)

3- Fransa ve İngiltere'nin mağlubiyeti durumunda averajı kötü olan eleniyor.(aralarındaki maç berabere bittiği için 2li averajda eşitler) Fransa son maçta aldığı yenilgideki fark İngiltere'yle eşit olursa gruptan çıkıyor. Bunun yanında Fransa son maçta İngiltere'den 2 fazla gol atıp son maçta İngiltere'ye göre 1 fark fazla yerse de gruptan çıkıyor . (Örneğin Fransa 2-4 yenilirse, İngiltere 0-1 yenilirse).
2 takımın attığı/yediği gol aynı olursa UEFA kat sayısı iyi olan İngiltere gruptan çıkıyor.

7- İngiltere ve Fransa gruptan birlikte çıksa da grup 1.liği için averajlarını yarıştıracaklar.






17 Haziran 2012 Pazar

Euro 2012 C Grubu: 5 Puan Alan Bile Elenebilir

Euro 2012 C grubunda oynanan maçlar sonunda alınan sonuçlar:
İspanya-İtalya       1-1
İrlanda-Hırvatistan 1-3
İtalya-Hırvatistan   1-1
İspanya-İrlanda     4-0
Puan Durumu






İhtimaller tablosu ise:








İtalya'nın alacağı beraberlik veya mağlubiyet durumunda Hırvatistan ve İspanya gruptan çıkıyor. İtalya galip gelirse:
1-3 İtalya ile birlikte Hırvatistan-İspanya maçının galibi gruptan çıkar, mağlup olan ise evine döner
2-   Hırvatistan-İspanya maçı berabere bittiği taktirde 3lü averaj devreye giriyor. 3lü averajda 3 takım da aralarındaki maçlarda 2 puan ve 0 averaj elde ediyorlar bu durumda aralarındaki maçlarda atılan/yenilen gol sayıları devreye giriyor. Hırvatistan-İspanya maçı:
  • 0-0 biterse, İtalya(2-2) gruptan çıkıyor, Hırvatistan ve İspanya'nın attığı/yediği golller eşit (2-2). Bu durumda genel averajda daha iyi olan İspanya gruptan çıkar. İtalya ve İspanya
  • 1-1 biterse, 3lü averajda eşitlik sağlanır ve genel averajda Hırvatistan'dan daha iyi olan İspanya gruptan çıkmayı garantiler. 
    • İtalya ise İrlanda'yı  +3 farklı veya 4-2, 5-3 gibi gollü bir şekilde 2 farklı yenerse gruptan çıkabilir. İtalya ve İspanya
    • İtalya İrlanda'yı 3-1 yenerse averaj ve goller eşitlenir ve UEFA katsayısı daha iyi olan İtalya çıkar. İtalya ve İspanya
    • İtalya İrlanda'yı 2-0 veya 1 farklı yenerse elenir. Hırvatistan ve İspanya.
  • 2-2 veya daha gollü olursa, Hırvatistan ve İspanya daha fazla gol attıkları/yedikleri için gruptan çıkıyor ve İtalya eleniyor.
İtalya Euro 2004'te 5 puan kazanmasına rağmen gruptan çıkamamıştı. Bu grupta bu rekor egale edilebilir.

15 Haziran 2012 Cuma

Nostalji: İsveç-İngiltere Euro92

Bu akşamki İsveç-İngiltere maçı öncesi Euro92'deki İsveç-İngiltere maçı. O turnuvada da İsveç, İngiltere ve Fransa aynı gruptaydı...


14 Haziran 2012 Perşembe

Euro 2012 B Grubu: 3lü averaja gidebilir

Euro 2012 B grubunda son maçlar öncesinde alınan skorlar ve puan durumu şu şekilde:
Almanya-Portekiz     1-0
Danimarka-Hollanda 1-0
Danimarka-Portekiz  2-3
Hollanda-Almanya    1-2
Puan Durumu







Son maçlar sonunda ise oluşabilecek ihtimaller aşağıdaki tabloda yer almaktadır:








1 ve 9 no'lu ihtimaller dışındakilerde hangi takımın çıkabileceği net şekilde ortada. (5 no'lu ihtimalde Portekiz, Danimarka'ya 2li averajda üstünlük sağlıyor) Açık olmayan ihtimallerde ise:

1- Son maçta Danimarka ve Portekiz kazanırsa 3 takım da 6 puanda bitiriyor. Bu durumda 3lü averaja bakılıyor. 3lü averajda da 3 takım aralarında oynadıkları maçlarda 3'er puan almış durumdalar. Bu durumda aralarındaki maçlardaki averaj durumuna bakıyoruz. Portekiz an itibarıyla bu 2 takımla oynadı ve averajı 0 (3-3 gol sayıları) Danimarka'nın -1 (2-3), Almanya'nın +1 (1-0) (Dikkat: İlgili takımlarla oynadığı maçlardaki averajı)

  • Danimarka Almanya'yı 2 veya daha fazla farkla yenerse Almanya 3lü averajda en kötü duruma geliyor ve eleniyor. Danimarka ve Portekiz çeyrek finalist
  • Danimarka, Almanya'yı 1 farklı 1-0 ve 2-1 gibi skorlarla yenerse yine Danimarka ve Portekiz çıkıyor.
  •  4-3, 5-4 gibi gollü skorlarla biterse  Portekiz'in aldığı skora bakılmaksızın, Danimarka ve Almanya gruptan çıkıyor. (Euro2004'te İsveç ve Danimarka'nın grup son maçında 2-2 berabere kaldıklarında 2'sinin de gruptan çıkması gibi)
  • Danimarka-Almanya 3-2 olursa, bu sefer Danimarka yine gruptan çıkıyor. 
    • Portekiz Hollanda'yı 2 farklı veya 3-2, 4-3 gibi skorlarla yenerse, Portekiz çıkıyor. Danimarka ve Portekiz
    • Danimarka-Almanya 3-2 olursa ve Portekiz Hollanda'yı 2-1 yenerse,  Almanya ve Portekiz'in puan, averaj ve gol sayıları eşit oluyor. Almanya'nın UEFA puanı yüksek olduğu için Almanya çıkıyor. Danimarka ve Almanya
    • Danimarka-Almanya 3-2 olursa ve Portekiz Hollanda'yı 1-0 yenerse, Danimarka ve Almanya çıkıyor
9- Son maçta Hollanda Portekiz'i, Almanya da Danimarka'yı yenerse Almanya grubu 1. bitiriyor ve diğer 3 takım 3'er puanla sıralanıyor. 3lü averajda yine 3'er puan toplamış oluyorlar. Şu anda Danimarka'nın 0 averajı var. (3-3 gol sayıları). Hollanda'nın averajı -1, (0-1) Portekiz'inki ise +1 (3-2). 
  • Hollanda Portekiz'i 2 veya daha farklı yenerse, gruptan Hollanda çıkıyor.
  • Hollanda Portekiz'i 2-1, 3-2... gibi gollü sonuçlarla yenerse Portekiz gruptan çıkıyor.
  • Hollanda Portekiz'i 1-0 yenerse, Portekiz'i 1-0 yenerse bu sefer, Portekiz ve Danimarka'nın genel averajlarına bakılır. 
    • Almanya, Danimarka'yı 2-1, 3-2.. gibi 1 farkla ve gollü sonuçlarla yenerse Danimarka çıkıyor.
    • Almanya, Danimarka'yı 2 veya daha farklı yenerse Portekiz çıkıyor.
    • Almanya, Danimarka'yı 1-0 yenerse, Portekiz ve Danimarka'nın  puan, averaj ve gol sayıları eşit oluyor. UEFA katsayısı yüksek olan Portekiz çıkıyor.

13 Haziran 2012 Çarşamba

Euro 2012 A Grubu İhtimalleri

Euro 2012 A grubunda oynanan 2. maçlar sonunda puan durumu şöyle oluştu:
Rusya:        4
Çek C:       3
Polonya:     2
Yunanistan: 1
Son maçlar: Yunanistan-Rusya ve Çek Cumhuriyeti-Polonya arasında. Bu maçlarda alınacak sonuçlara göre gruptan kimin çıkabileceği aşağıdaki tabloda yer almaktadır.








Eşit puanlı ihtimaller (tablodaki satır numaraları):

1- Yunanistan Rusya'yı yenince 2li averajda üstün oluyor.

4- Yunanistan, Rusya ve Çek Cumhuriyeti arasında 3lü averaja bakılıyor. Yunanistan her türlü çıkıyor. Yunanlılar'ın 4 farklı galibiyetinde bile Rusya gruptan çıkabiliyor. Ancak Yunanistan 5 fark atarsa Çek Cumhuriyeti'nin Rusya'nın yerine çıkma ihtimali doğuyor. 6 Yunanistan galibiyeti Çekler'i 2. tura çıkarır.

7- Yunanistan Rusya'yı yenince 2li averajda üstün oluyor.



12 Haziran 2012 Salı

Rusya Fazla İyiydi, Yunanistan Fazla Kötü

İlk maçlar sonunda tunuvanın en zayıf takımı olarak gösterilen Çek Cumhuriyeti için Yunanistan maçı kazanılması gereken bir maçtı zira son maç ev sahibi Polonya önünde kazanmak pek kolay olmayabilir. (Petr Cech de turnuva öncesi röportajında son maça iş bırakmanın zorluğuna dikkat çekmişti) Maça Çekler 6 dakikaya 2 gol sıkıştırarak başlarken gollerin gelişimi Rusya'nın ilk maçta attığı ilk 2 golü andırıyordu. Özellikle ilk yarım saatte Selasie'nin sağ taraftan etkili bindirmeleri ile orta sahayı kalabalık tutarak oyun üstünlüğü sağladı. Sol bekte iseilk maçta farklı olarak özellikle Salpingidis'in bindirmelerine karşı Limbersky oynadı. Kendisine özel tembih edilmiş olmalı ki özellikle ilk 27 dakikada (1 taç atışı hariç) ileri çıkmadı. En azından savunma yönünden pek açık vermediğini söyleyebiliriz. 2 maçta da gol atan Pilar ise sol açıkta yer aldı, hızıyla ve bence daha da önemlisi pozisyon bilgisiyle kendini gösterdi. Hangi pozisyonda nerede durması gerektiğini iyi bilen bir takım oyuncusu. 2. devre başında Rosicky oyundan alınınca Çek takımı başı kesik horoz gibi olmaya başladı. Her ne kadar kalesinde pozisyon vermese de ilk yarıdaki atak organizasyonları yoktu. Bu arada maç boyu takımın en iyilerinden biri de Hübscman'dı. Rakip ataklarda savunmada sıkışma yapan ve dönen topları alıp savunmayı rahatlatan bir oyun anlayışı vardı. (Tabi ki, Yunanistan'ın orta saha oyuncularının geride yer alması ve hücuma destek vermemelerinin de etkisi yok değildi.)
Yunanistan'da ise maçın başında yenen 2 golden sonra bence kendilerinin bile umutları azdı. Öyle ki orta sahada Karagounis dışında orta sahada ataklara eşlik eden oyuncu yok gibiydi. Holevas'ın zaman zaman desteği olsa da yeterli seviyede değildi. Ceza alanına yapılan şişirme ortalar dışında acaba Santos'un taktik tahtasına çizdiği başka bir plan var mıydı merak ediyorum.

10 Haziran 2012 Pazar

Çekler Zayıf ve Dağınık

Turnuva öncesi tahmin edildiği üzere Çek Cumhuriyeti'nin kadro kalitesi eski seviyesinde değildi ve bunun sıkıntısını Rusya maçında fazlasıyla gördü. Umut bağladığı hücum gücünün istikrarsız Baros ve Rosicky'ye bağlı olması aslında bunun en açık göstergelerindendi. Bu şekilde Rusya karşısına çıkmış rakibi karşısında bu denli zayıf gözükmemesi için savunma hattını sağlam olması gerekirdi. Özellikle ilk yarım saatte oyuna iyi başlamış gibi gözükse de Rusya'nın ilk 3 atağından 2 gol çıkarması Çekler'in direncini önemli ölçüde kırdı. Özellikle ilk 2 golde kaptırılan toplarda takımın geri dönüşündeki yavaşlık göze çarptı. Ayrıca defans hattında adam ve alan paylaşımı sorunları gollerin çok kolay gözükmesinde etkin oldu. Örneğin ilk golde Zyryanov ortayı yaptığı sırada aktif bölgede her 2 takımdan 4'er oyuncu vardı. 0-0 devam eden bir oyunda ve hücum gücü bu kadar düşmüş bir takımın bu derece eksik yakalanmaması gerekliydi. Yine 2 golde de Arshavin topu ayağından çıkardığı sırada Jiracek pozisyona daha yeni katılma çabasındaydı.
2. yarı başında, etkisiz görünen (ve dahi ilk golde topu kaptıran) Rezek yerini Hübscman'a bıraktı. Biraz daha toparlanan Çekler'in golü bulması akla Polonya-Yunanistan maçını akıllara getirdi. Orada da 1-0 geride ve 10 kişi olan olan Yunanlılar golü bulduktan sonra momentumu kendi lehlerine çevirdiler. Ancak Çekler için bu pek mümkün gözükmedi. Kerzhakov'un kaçırdığı goller ve isabetsiz 7 şutu (ki bu alanda Avrupa Şampiyonaları'nda bir rekor) manzarayı daha net gösteriyor.
Sırada Yunanistan maçı var ve Çekler bu maçı da kaybederse gruptan çıkma ihtimali matematiksel olarak bitiyor. Michal Bilek'in 2. maçta takımı iyi hazırlaması gerekiyor. Yunanistan'ın savunmadaki başarısı ise bir diğer zorluk olarak beliriyor.

8 Haziran 2012 Cuma

Euro 96'dan kalan damak tatlarından: Rusya-Çek Cumhuriyeti


Kaynak: http://www.uefa.com/MultimediaFiles/Photo/competitions/Comp_Matches/01/72/82/10/1728210_w2.jpg
     
    İlk defa katıldığımız Euro 96’da ilk 2 maçı kaybettikten sonra gruptan çıkma şansını yitirmiş ve 3. maça Danimarka karşısına prestij için çıkmıştık. Maçta yediğimiz 3 golle turnuvayı puansız kapattık. Arif Erdem’in ağlara gönderdiği top bir an olsun sevindirirken, hakemin ofsayt düdüğü turnuvada gol sevinci yaşayamıyoruz düşüncemizi pekiştiriyordu. Maçı 3-0 kaybettik ama takımımız en azından bir şampiyonaya katılmıştı. Bu düşünceler eşliğinde turnuvada C grubunun son maçları için dakikaları geriye doğru sayıyorduk aynı gün. O ana dek grupta Almanya 2 maçta 6 puan toplarken, Çek Cumhuriyeti ve İtalya 3’er puanda, Rusya ise puansızdı. Hayatımda o ana dek ilk kez karşılaştığım 2li averaj uygulaması bana ayrı bir heyecan sunuyordu zira Çek Cumhuriyeti ,İtalya’yı yendiği için 2 takımın da beraberliği Çeklere yarıyordu. Bunun dışındaki sonuçlarda ise İtalyanlardan fazla puan almaları gerekiyordu. (Bir de Almanların 4 veya daha fazla mağlubiyeti de eklenebilir).
    İtalya ve Almanya –grubun 2 majör takımı- son maçta karşı karşıya gelince doğal olarak oraya ilgi daha fazlaydı. Daha 9.  dakikada Zola’nın penaltısı vuruşu kaleci Köpke tarafından kurtarılırken, maç genelde İtalya baskısı altında geçti. 59’da Strunz’un gördüğü kırmızı kart bu baskıyı daha da yoğun kılan bir etkendi. Fakat diğer taraftaki maç adı –görece- küçük ama git-gelleriyle daha bir enteresandı. 
    Maçın başında Suchoparek ve Pavel Kuka ile Çekler 2-0 öne geçmişti bile. Pavel Kuka için bir not: O sezon oynadığı Kaiserslautern 2. lige düştü  ve Euro 96’daki başarılı performansına rağmen 2.ligde Kaiserslautern’de devam etmiş ve takımıyla sezon sonunda yeniden 1. lige çıkmıştı. 2. yarıya Rusya çok hızlı girdi ve Mostovoi ve Tetradze ile beraberliği yakaladı. Bu sonuç Çeklere (İtalya’nın da berabere kalması şartıyla) yetse de 5 dakika kala –ismini yazım kulavuzuna bakmadan yazamadığım- Beschastnykh uzaklardan kaleci Petr Kouba’yı avlıyordu. (Beschastnykh sonraları 2003’te Fenerbahçe’ye de geldi ama performansı pek iyi olmadı) Aslında bu gol Rusya’yı ümitlendiriyor zira son 5 dakikada Almanya’nın ve Rusya’nın atabileceği 1er gol Rusları çeyrek finalist yapabilirdi. Çek Cumhuriyeti’ne de gol lazımdı ve Smicer’in 88.dakikada golü ile turu atlayan takım oluyordu zira İtalya-Almanya maçı da 0-0 bitti. (Smicer 3-3 biten Milan-Liverpool geri döünüşünde de bir gol attı) 
   Maçın gollerinin kaydını bizim spikerimizin –ki yanlış hatırlamıyorsam Okay Karacan anlatmıştı- anlatımıyla bulamadım. Bu yüzden gollerin videosunu yabancı bir kaynaktan edindim.
Kaynaklar:

6 Haziran 2012 Çarşamba

Petr Cech: Oyuncular daha fazla maç ister



Grup hakkında ne düşünüyorsun? 
  • Benzer seviyede takımların bulunduğu grup için birşey söylemek zor. Her puan, her gol önemli. Grubu ilk sırada bitirmek isteriz ama gruptan çıkmak da yine bizim için çok iyi olur.
Yunanistan eşleşmesi 2004'teki kötü anıları çağrıştırıyor mu? Bu eşleşme bir rövanş olabilir mi?
  • Yunanistan maçını 2004'ün rövanşı olarak görmüyoruz ama eleme turlarına kalabilecek sonucu almak için bir motivasyon kaynağı.
Rusya ile geçmişte yaşanan buz hokeyi maçları bir çok duyguyu barındırıyor. Futbol için de bu geçerli mi? 
  • Rusya'ya karşı hiç oynamadım, bu yüzden bilmiyorum. Geçmişte yaşananları bilmeyen yeni nesil için de çok büyük bir iddia olacağını düşünmüyorum.
Ev sahiplerinden Polonya ile grupta karşılaşıyorsunuz. O maçta ihtiyacınız olan skoru almak zor olur mu?
  • Evlerinde oynadıkları ve seyirci desteğinden dolayı işimiz zor. Umarım o maça herhangi bir skora ihtiyacımız olmadan çıkarız.
Çek Cumhuriyeti'nde bu turnuvada dikkat etmemiz gereken genç oyuncular var mı?
  • Öncelikle kadroyu oluşturan kişi cevap verebilir buna.
Viktoria Plzen'in son başarılarından sonra birçok oyuncu milli takıma çağrıldı. Sen de Plzen'den çıkan birisi olarak gurur duymalısın...
  • Elbette, Viktoria Plzen için ve tabi ki milli takım için çok iyi çünkü bir anda Şampiyonlar Ligi tecrübesine sahip birçok oyuncu kazandık ki bu çok önemli. Yakın geçmişte 2 oyuncu neslini kaybettik ki takımı yeniden oluşturması zaman aldı. Küçük bir ülkeyiz ve Çek liginden daha fazla oyuncu görmek güzel. Endişem, Euro 2012 sonrası herşey eskisi gibi olabilir ve bu oyuncuların çoğu iyi Avrupa takımlarına gidebilir.
Michal Bilek, eleme turları süresince Çek medyası tarafından ağır şekilde eleştirildi. Onun bir teknik direktörlüğiünün güçlü yönleri neler?
  • Baskı altında iyi bir iş başardı. O, eleştirileri hak etmemişti zira tecrübe eksiği olan bir takımı kurmak hiç de kolay değildi.
Eleme maçlarının ilkinde içerde Litvanya'ya kaybettiniz. O günden sonra kadronun ruh halini ne değiştirdi?
  • Yeni oyuncuların gelişme şansı oldu. Deneyimli oyuncularla gençleri kaynaşması bizi başarıya götürdü.
İspanya'ya grupta 2 kere kaybettiniz. Bu turnuvada durdurulabilirler mi?
  • Turnuvada herşey mümkün, kimse yenişmez değildir -hatta dünyadaki en iyi takım olan İspanya bile.
Avrupa Şampiyonası ile ilgili en eski anın nedir?
  • Danimarka'nın 92'deki şampiyonluğunu izledim. Elbette, 4 yıl sonra final oynadık ve 14 yaşındaydım. Çok etkilendim. Ülke genelindeki coşku iyidi ama final de kaybetmek de üzüntü vericiydi.
Euro 2012 uzun ve zorlu bir Premier League sezonunun sonrasında yer alıyor. Üst düzey oyunucular çok mu maç yapıyor?
  • Maçların sayısı beni ilgilendirmiyor.  Oyuncuların bir çoğuna sezon öncesi sorsanız, diğer sezonlardan daha fazla sayıda maç yapmak ister.
Kaynak: http://www.worldsoccer.com/euro2012/czech-republic-player-interview-petr-cech 

4 Haziran 2012 Pazartesi

Euro2012'nin Zorluk Derecesi

Avrupa Şampiyonaları 1960 yılında başlamış ve ilk 5 turnuva 4'er takımla düzenlenmişti. 1980'den itibaren 8 takımın yer aldığı turnuva 1992'ye kadar bu şekilde devam etmiştir. Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Çekoslovakya'nın bölünmesi sonrasında artan ülke sayısına bağlı olarak 1996 yılından itibaren 16 takım katılmaya başladı ve halen bu kural geçerli. 2016 yılında ise 24 takımın katılması planlanıyor. Kişisel fikrim 16 takımlı turnuvaların diğerlerinden daha zorlu olduğu şeklinde. Peki bunları karşılaştırınca en zorlusu hangisi: Bunun için şöyle bir hesap yöntemi geliştirdim:
  1. Her turnuva için geçmişinde 1.lik, 2.lik ve yarı final dereceleri alan takımların kaç tanesinin katıldığı işaretlendi. Bunu yanı sıra geçmişten bugüne elde edilen ilk 4 sıra ile turnuva sayısı çarpılır. Bu 2 sayı oranlandığında her turnuvanın zorluk derecesi hesaplanıyor.
  2. Örnek: 2000 yılına dek 10 adet şampiyona düzenlenmişti ve bu sayıyı 4 ile çarparak elde edilen derece sayısı 40 olarak hesaplanır. 
    • 10 turnuvanın 9'unun şampiyonu bu turnuvaya katıldı. (Rusya* hariç). 
    • Yine 10 turnuvanın 7'sinin finalisti Euro2000'de yer aldı. (Rusya 3 kere 2. oldu ve Euro 2000'e katılamadı) 
    • Yarı finalistlerde ise 20 yarı finalistin 17'si katıldı (Rusya ve 2 kere yarı final oynayan Macaristan Euro 2000'de yok) 
    • Böylece toplamda 40 dereceden 33'ünün sahibi bu turnuvaya katılmış durumda. Turnuvanın zorluk derecesi %83 olarak bulunuyor.
Görüleceği üzere takımların aynı dereceyi birden çok elde etmesi de hesaplamada dikkate alındı.

Bu hesaplar 16 takımın katıldığı turnuvalar için yapılırsa zorluk dereceleri:
Euro1996:  %78
Euro2000:  %83
Euro2004:  %84
Euro2008:  %75
Euro2012:  %85

Sonuç: 16 takımlı turnuvaların en zorlusuyla karşı karşıyayız.

Ayrıca, şöyle bir istatistik de var. Euro2012'ye daha önce şampiyon olmuş tüm takımlar katılıyor. 2004 yılında da daha önceki 11 turnuvadan çıkan 9 şampiyon katılmıştı. (Almanya ve Fransa 2şer kez şampiyon oldu) %100 katılım oranına bunlar dışında 1964'te ilk şampiyon Sovyetler Birliği'nin katılmasıyla(1'de1) ulaşılıyor ancak örnek sayısının olmasının bize sağlıklı bilgi vermeyeceğini düşünüyorum.

*Sovyetler Birliği'nin devamı olarak Rusya
Yugoslavya'nın devamı olarak Yugoslavya/Sırbistan
Çekoslovakya'nın yerine ÇekCumhuriyeti dikkate alınmıştır.

1 Haziran 2012 Cuma

Çek Cumhuriyeti: Yeniden yükselecek mi?


Çekoslovakya’nın bölünmesinden sonra ortaya çıkan ve ilk milli maçını 1994’te bizimle yapan Çek Cumhuriyeti turnuvalara katılım açısından da bizle parallellik gösteriyor. Katıldığı 4 Avrupa Şampiyonası’nda 1996’da final, 2004’te ise yarı final oynayan Çekler, 2006 Dünya Kupası’nda ve 2000 ve 2008 Avrupa Şampiyonası’nda gruptan çıkamadılar. Bugün hala, bir dönem Nedved önderliğinde fırtına gibi esen kadronun seviyesine ve oyun kalitesine ulaşabilmiş değiller.
Kaleciler
Turnuvaya Şampiyonlar Ligi’ni kazanmanın moraliyle gelen Petr Cech, takımın en kariyerli oyuncusu. Çekler, Dünya’nın en iyi 5 kalecisinden biri olan (kimilerine göre) Cech’e çok güveniyor. Herhangi bir aksilik durumunda 2. kaleci durumunda yer alan Jan Lastuvka bu sezon Dnipro’da iyi bir performans gösterdi. Diğer kaleci Jaroslav Drobny ise kadroda ne olur olmaz 3. kaleci de olsun havasıyla kalede. Her ne kadar tecrübeli olsa da bu sezonki performansı hiç iyi değil.

Savunma
Savunma hattında Michal Kadlec sol beke ismini en üst sıradan yazırıyor. Beşiktaşlı Sivok’un da yerinin sağlam olduğu düşünülen savunmanın ortasında ise diğer kontenjan için Hertha Berlin’de çok iyi bir sezon geçirmeyen ve kulübü Bundesliga 2’ye düşen tecrübeli Roman Hubnik ile Spartak Moskova’da istikrarlı bir görüntü çizen Marek Suchy’nin çekişeceğini düşünüyorum. Ancak teknik direktör Michal Bilek muhtemeldir ki tercihini Hubnik’ten yana kullanacak. Savunmanın sağ kanadı ise en zayıf noktası belki de. Bu mevkiyi Gebre Selassie ile doldursa da Çekler yine de rahat değil. Selassie’nin yedeği ise Plzen’li Rajtoral.

Orta saha
3 maçlık cezası sebebiyle gruptaki son Litvanya maçında ve Karadağ ile oynanan Play-Off maçlarında yer alamayan Shaktar Donetskli Tomas Hübschman takıma dönüyor. Orta sahada Bordeauxlu Plasil ile takımın bu bölgede yükünü çekmesi muhtemel. Plasil’in rakip savunmanın arasına yaptığı sızma koşular Çek Cumhuriyeti’nin önemli silahlarında biri. Tabi ki Tomas Rosicky, Cech’ten sonra Çekler’in en çok güvendiği isim. Takımın hücum organizasyonlarını yönlendirmesi bekleniyor. Kanatlarda ise Vktoria Plzen’in etkili ismi Pilar ve Anorthosisli Jan Rezek hücum hattını destekliyor.

Forvet
Nürnberg’li Pekhart şu anda ilk santrafor olarak gözükse de Milan Baros da hemen bir adım gerisinde formayı kapma şansına sahip. Özellikle Baros’un “az zamanda çok ve büyük işler yapma“ becerisi onu bu turnuvada da yıldız yapabilir. (2004’te gol kralı olmuştu) CSKAlı Necid ise 3. sırada yer alıyor.

Artıları
Cech gibi bir kaleciye sahip olmak özellikle gruptaki rakiplerinden bu alanda önde olmasını sağlıyor. Rosicky ve Milan Baros, kariyerlerindeki son büyük turnuva olma ihtimaliyle daha bir gayret içinde olabilir. Milan Baros’un Galatasaray’da ligde şampiyonluk yaşamış rakiplere karşı gol bulmakta zorlanmasına karşın diğer rakiplere karşı daha kolay gol atma özelliği var. Çek Cumhuriyeti’nin rakiplerine baktığımızda da rakiplerinin nispeten kolay olduğunu görüyoruz. (en azından Danimarka’nın, İsveç’in gruptaki rakiplerinden daha kolay). Bu yüzden Baros özellikle grup aşamasında ön plana çıkabilir. Ayrıca grupta 3 maçını da Wroclaw’da (Polonya) oynuyorlar ve burası Çek Cumhuriyeti sınırına 120, Prag’a yaklaşık 300 km uzaklıkta. Bu faktör Polonya maçı dışında seyirci avantajı da getirebilir.

Eksileri
Takımın katıldığı son 2 büyük turnuvada gruptan çıkamamış olması kendine güven noktasında sıkıntı oluşturabilir. Fikstüre göre grupta son maçını ev sahibiyle oynamak handikap oluşturabilir. Bunların yanında olası sakatlık/ceza durumunda yedek oyuncuların kalitesi ve as oyuncuların yerini doldurup dolduramayacağı da yine soru işareti.

Not: Bu yazı aynı zamanda http://euro2012.tribundergi.com/takim/cek+cumhuriyeti sitesinde de yayınlanmaktadır.