1- Federasyonun şike ile ilgili yaptığı ilk hareket ligi ertelemek oldu.
2- Etik Kurulu'nun klasörleri incelemesi sonucunda TFF Yönetimine sunduğu rapor. Basın açıklamasında bu rapordan okunan kısımlara göre bazı maçlar için uygunsuz durumlara kanaat getirilirken, bazı maçlar için getirilememiş. Ancak kamuoyu bunların hangi maçlar olduğunu bilmiyor. TFF Başkanı da zaten ceza verilmemesinin sebebini eksik kanaat/delilden ziyade savunma hakkının kullanılamaması olduğunu ima etti. (veya ben öyle anladım)
3- Herhalde, UEFA Türkiye'de yaptığı görüşmeler sonunda edindiği bilgiler sonucunda Fenerbahçe üzerinde yoğun şüphe gördü ki TFF'den aslında bir nevi güvence istedi. Ancak bu güvencenin ardından kendi görüş açısına göre olabilecek ters sonuçlarda TFF'yi de cezalandırabileceğini belirtti.
4- TFF, F.Bahçe'yi Avrupa Kupaları'ndan men etti. Bu noktada Etik Kurulu Raporu'nun, TFF için önemli bir kılavuz olduğunu düşünüyorum. Bence F.Bahçe ile ilgili çıkarılan sonuçlarda en az %51 şuçsuz kanaati olsaydı, TFF'nin men etme kararı almazdı. Demek ki en az %51 ihtimal F.Bahçe'nin suçlu olduğu düşünülüyor ki bu karar verildi.
5- Bunu gören F.Bahçe yönetimi, sezon içinde düşme ihtimalinin çok fazla olduğunu düşünüp yaptığı açıklamalarla bu süreci hızlandırmayı ve 1 sene kazanmayı öngörüyor olabilir ki çok mantıklı.
6- UEFA'nın Trabzonspor'u Şampiyonlar Ligi'ne alması ise UEFA'nın bu konuda aldığı bilgiler sonucunda şüphesinin bulunmadığını gösteriyor.
Dediğim gibi bunlar benim kafamdan geçirdiğim düşünceler (senaryolar)
Federasyon Bank Asya 1. Lig'de ilk 5 haftanın programını yayınladı. F.Bahçe bugün şike itirafı yapsa da bu sene Bank Asya'dan başlar mı sorusuna karşı kafamda olumsuz yanıtlar beliriyor.
Dikkatimi çeken bir nokta da şu: F.Bahçe kulübü Süper Lig'de devam etse dahi bazı oyuncularını satma kararı aldı. Bu şike soruşturma süreci olmasaydı ve F.Bahçe de geçen sezon ligi 5. bitirip Avrupa'ya gidemeseydi yine bazı oyuncularını satacak mıydı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder