Futbola uzak kişiler, zaman zaman, ofsaytın kaldırılması durumunda daha çok gol olacağını söyler. Tabii ki taktikler aynı kaldığı taktirde ofsaytsız futbolda daha çok gol olur ancak kural değişikliğinden sonra takımlar bu defa arkada daha az boşluk bırakmayı tercih edeceklerdir. Bu durumda da hücuma gönderecekleri oyuncu sayısı görece azalır, defans ofans arasındaki mesafe artar ve doğal olarak gol sayısı azalır. Eylem (şike ve teşvik) ile teşebbüsü ayırırsanız da kulüplerin davranışlarında türlü değişiklikler olabilir.
Şunu belirtmeliyim ki kafamdaki soruların aydınlığa kavuşmasında Sayın Mehmet Demirkol'un 3 Ocak tarihli yazısının (http://www.fanatik.com.tr/Futbol-Zaten-sike-sahada-yapilmaz-ki_6_YazarDetay_248738_47.htm) bana ışık tuttuğunu söylemeliyim zira zihnimdeki "şike teşebbüsü basit bir eylem olmamalı" şeklindeki karmaşanın çözülmesi yönünde kağıda güzel bir şekilde dökülmüş yazıdır. Bugünlerde şike yapmanın cezası yine küme düşme olarak kalsın ama şike teşebbüsüne puan indirimi olsun teklifi gündemde.
Öncelikle şike yapmak kelimesini -kendi anladığım haliyle- açayım: "Şike yaptıkları gerekçesiyle A ve B takımının küme düşürülmesine karar verilmiştir" cümlesi aslında "şike teklif ettiği için A takımı, şikeyi kabul ettiği için de B takımı küme düşürülmüştür" demektir. Sayın Demirkol'un dediği gibi B takımının kabul edip etmemesi A takımını neden etkilesin ki?
- A takımının eylemi (teklif) kendisine puan indirme + para cezası getirirken.
- B takımının eylemi (kabul) ise hem kendisinin düşmesine hem de A takımının cezasının puan indiriminden küme düşmeye gelmesine neden oluyor. Bu durumda şike teklifini kabul etmek, şikeyi teklif etmekten kat kat daha büyük bir suç haline geliyor.
Yazının başındaki ofsayt kuralında belirttiğim gibi kuralları koyarken olmuşlara önlem veya yaşananları düzenleme amacının yanında ileride oluşabilecekler de düşünülmelidir. Cezaları belirlerken takımların aksiyonlarının da bu cezaya göre şekilleneceğini bilmek gerekir. Örneğin, 2013-14 sezonunda A takımı şike teklif etmeyi tasarlıyor. Biliyor ki karşı taraf (B takımı) kabul ederse ve bu durum ortaya çıkarsa 2'si bir arada düşer. Bu yüzden kabul edilmiş şike teklifi sonrası karşı taraf kolay kolay ispiyonlayamaz. Bunun yanında B takımı kabul etmezse "teşebbüs" aşamasında kalacağı için kendisinin düşme ihtimali yok. Bu sebeptendir ki teşebbüsün eylemden ayrılması sakıncalıdır.
Olaya bir de tersinden bakalım. A takımı şampiyonluğa oynuyor ve son maçta karşılaşacağı B takımı, A takımına şike yapmayı ve x miktarda para karşılığı bilerek yenilmeyi teklif ediyor. Asıl puana ihtiyacı olan A takımı kabul etmezse B takımının yine düşme gibi bir ihtimali yok. Yani şikeye sadece puana ihtiyacı olan değil karşı taraf da teşebbüs edebilir. Teşvik priminde de benzer durum olabilir. (yine puana ihtiyacı olmayan takım, puanı ihtiyacı olana x tl verirsen ekstra performans gösteririm diyebilir ki teşviğe teşebbüste puan silme cezası bile öngörülmüyor).
Gelecekteki olası senaryoları düşünmezsek, ileride oluşan durumlarda kuralların yeniden değiştirilmesi ile uğraşabiliriz bu yüzden Mustafa Denizli gibi "maçı maçtan önce kafamızda oynamalıyız"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder