Turnuva öncesi tahmin edildiği üzere Çek Cumhuriyeti'nin kadro kalitesi eski seviyesinde değildi ve bunun sıkıntısını Rusya maçında fazlasıyla gördü. Umut bağladığı hücum gücünün istikrarsız Baros ve Rosicky'ye bağlı olması aslında bunun en açık göstergelerindendi. Bu şekilde Rusya karşısına çıkmış rakibi karşısında bu denli zayıf gözükmemesi için savunma hattını sağlam olması gerekirdi. Özellikle ilk yarım saatte oyuna iyi başlamış gibi gözükse de Rusya'nın ilk 3 atağından 2 gol çıkarması Çekler'in direncini önemli ölçüde kırdı. Özellikle ilk 2 golde kaptırılan toplarda takımın geri dönüşündeki yavaşlık göze çarptı. Ayrıca defans hattında adam ve alan paylaşımı sorunları gollerin çok kolay gözükmesinde etkin oldu. Örneğin ilk golde Zyryanov ortayı yaptığı sırada aktif bölgede her 2 takımdan 4'er oyuncu vardı. 0-0 devam eden bir oyunda ve hücum gücü bu kadar düşmüş bir takımın bu derece eksik yakalanmaması gerekliydi. Yine 2 golde de Arshavin topu ayağından çıkardığı sırada Jiracek pozisyona daha yeni katılma çabasındaydı.
2. yarı başında, etkisiz görünen (ve dahi ilk golde topu kaptıran) Rezek yerini Hübscman'a bıraktı. Biraz daha toparlanan Çekler'in golü bulması akla Polonya-Yunanistan maçını akıllara getirdi. Orada da 1-0 geride ve 10 kişi olan olan Yunanlılar golü bulduktan sonra momentumu kendi lehlerine çevirdiler. Ancak Çekler için bu pek mümkün gözükmedi. Kerzhakov'un kaçırdığı goller ve isabetsiz 7 şutu (ki bu alanda Avrupa Şampiyonaları'nda bir rekor) manzarayı daha net gösteriyor.
Sırada Yunanistan maçı var ve Çekler bu maçı da kaybederse gruptan çıkma ihtimali matematiksel olarak bitiyor. Michal Bilek'in 2. maçta takımı iyi hazırlaması gerekiyor. Yunanistan'ın savunmadaki başarısı ise bir diğer zorluk olarak beliriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder