26 Ocak 2009 Pazartesi

Kupanın çekiciliği


Sonucunda FORTİS Türkiye Kupası'nda tarihinde ilk defa çeyrek finale çıkma başarısını gösterdiği Tokatspor maçında Bursaspor yeni hocayla ilk maçına çıkıyordu. Şehirdeki heyecanı markalar pek görememiş olacak ki maçı yayınlayan kuruluş ile kupanın sponsoru dışında saha kenarı reklamı yoktu. Bu noktada kupadaki statünün ne kadar kötü olduğu ortaya çıkıyor.
Bu arada hafta sonu oynanan İngiltere Federasyon Kupası'ndaki Liverpool-Everton maçında saha kenarı reklamları sürekli dönüşümlü olarak yayınlandı. Bir organizasyonun değerini belirleyen unsurlardan birinin aldığı reklam olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu arada dönüşümlü reklamlardan biri de BEKO'ydu.

Maça giderken

Maç öncesi teknik direktörler rakibin ve takımının gücünü hesaplar. Futbolcular da rakip oyunculara nasıl üstünlük sağlayacaklını düşünürler. Taraftar ise ne yapar ederim de bozuk paraları kaptırmasam diye ince hesapların peşindedir. Düşünür kendi kendine; dolmuş 1 TL, köfte 2TL, çerez 0,5 TL vb. Evden çıkarken gereken miktarda bozuk parayı yanına alır. Çünkü fazlasını stad girişinde toplanacaktır. Daha önceden planladıklarının haricinde alışveriş yaptığında ise formül karışır. Hatta en basiti, girmeyi düşündüğü tribünde bilet kalmadıysa ve başka bir tribüne girmeye karar vermesi durumunda bile bunun etkisi görülür.

Örneğin: Stada gelirken almayı düşündüğü bilet Kapalı kale arkası 11 YTL. Bu durumda yanında 1TL bozuk para getirmiş. Ancak bu tribündeki bilet kalmayıp Maraton tribününe girdiği zaman (16,5TL) elinde 4,5 TL bozuk para olur. (harca 4,5TL daha). Vatandaş her maç bir miktar para ödeyip, bir miktar da bozuk para bırakıp maçını izliyor.

Bir çok yerde klişe bir söz öbeği halinde gelen "Endüstriyel Futbol"da "müşteri memnuniyeti" düşük seviyede kalırken tribünlerde de müşterilerin yerini taraftarlar alacaktır.

Hiç yorum yok: