8 Haziran 2012 Cuma

Euro 96'dan kalan damak tatlarından: Rusya-Çek Cumhuriyeti


Kaynak: http://www.uefa.com/MultimediaFiles/Photo/competitions/Comp_Matches/01/72/82/10/1728210_w2.jpg
     
    İlk defa katıldığımız Euro 96’da ilk 2 maçı kaybettikten sonra gruptan çıkma şansını yitirmiş ve 3. maça Danimarka karşısına prestij için çıkmıştık. Maçta yediğimiz 3 golle turnuvayı puansız kapattık. Arif Erdem’in ağlara gönderdiği top bir an olsun sevindirirken, hakemin ofsayt düdüğü turnuvada gol sevinci yaşayamıyoruz düşüncemizi pekiştiriyordu. Maçı 3-0 kaybettik ama takımımız en azından bir şampiyonaya katılmıştı. Bu düşünceler eşliğinde turnuvada C grubunun son maçları için dakikaları geriye doğru sayıyorduk aynı gün. O ana dek grupta Almanya 2 maçta 6 puan toplarken, Çek Cumhuriyeti ve İtalya 3’er puanda, Rusya ise puansızdı. Hayatımda o ana dek ilk kez karşılaştığım 2li averaj uygulaması bana ayrı bir heyecan sunuyordu zira Çek Cumhuriyeti ,İtalya’yı yendiği için 2 takımın da beraberliği Çeklere yarıyordu. Bunun dışındaki sonuçlarda ise İtalyanlardan fazla puan almaları gerekiyordu. (Bir de Almanların 4 veya daha fazla mağlubiyeti de eklenebilir).
    İtalya ve Almanya –grubun 2 majör takımı- son maçta karşı karşıya gelince doğal olarak oraya ilgi daha fazlaydı. Daha 9.  dakikada Zola’nın penaltısı vuruşu kaleci Köpke tarafından kurtarılırken, maç genelde İtalya baskısı altında geçti. 59’da Strunz’un gördüğü kırmızı kart bu baskıyı daha da yoğun kılan bir etkendi. Fakat diğer taraftaki maç adı –görece- küçük ama git-gelleriyle daha bir enteresandı. 
    Maçın başında Suchoparek ve Pavel Kuka ile Çekler 2-0 öne geçmişti bile. Pavel Kuka için bir not: O sezon oynadığı Kaiserslautern 2. lige düştü  ve Euro 96’daki başarılı performansına rağmen 2.ligde Kaiserslautern’de devam etmiş ve takımıyla sezon sonunda yeniden 1. lige çıkmıştı. 2. yarıya Rusya çok hızlı girdi ve Mostovoi ve Tetradze ile beraberliği yakaladı. Bu sonuç Çeklere (İtalya’nın da berabere kalması şartıyla) yetse de 5 dakika kala –ismini yazım kulavuzuna bakmadan yazamadığım- Beschastnykh uzaklardan kaleci Petr Kouba’yı avlıyordu. (Beschastnykh sonraları 2003’te Fenerbahçe’ye de geldi ama performansı pek iyi olmadı) Aslında bu gol Rusya’yı ümitlendiriyor zira son 5 dakikada Almanya’nın ve Rusya’nın atabileceği 1er gol Rusları çeyrek finalist yapabilirdi. Çek Cumhuriyeti’ne de gol lazımdı ve Smicer’in 88.dakikada golü ile turu atlayan takım oluyordu zira İtalya-Almanya maçı da 0-0 bitti. (Smicer 3-3 biten Milan-Liverpool geri döünüşünde de bir gol attı) 
   Maçın gollerinin kaydını bizim spikerimizin –ki yanlış hatırlamıyorsam Okay Karacan anlatmıştı- anlatımıyla bulamadım. Bu yüzden gollerin videosunu yabancı bir kaynaktan edindim.
Kaynaklar:

Hiç yorum yok: